Blogunuz için Zaman Yönetimi ve Planlaması İçin Yararlanabileceğiniz Araçlar


Blog yazarları zaman faktörü oldukça önemli. Kısa sürede, hızlı içerik üretmeniz gereken durumlar sıkça başınıza gelebildiği gibi kısıtlı zamana birçok işi sığdırmak durumunda kalabiliyorsunuz.
Düzenli bir blog içerik akışınız varsa; yani düzenli olarak içerik üretmek zorundaysanız çok fazla dağılmamak ve yazacağınız, düzenleyeceğiniz içeriğe ya da yapacağınız araştırmaya konsantre olmak durumundasınız. Bu yüzden kısıtlı zamanı verimli değerlendirmek blog yazarlarının karşılarına çıkan en önemli zorluklardan biri.
Bu noktada içerik planlamaları, iş takipleri, proje yönetimleri gibi konularda size yardımcı olacak ve bununla doğru orantılı olarak üretkenliğinizi artıracak online zaman yönetimi araçlarından yardım ve destek alabilirsiniz.
Bunlardan blog yazarlarının en işine yarayabileceğini düşündüğümüz araçları aşağıda sıraladık.
Proje yönetimi ve iş takibi konusunda Basecamp şirketlerin en sıklıkla kullandığı program. Ancak Basecamp’i şirket olarak kullanmıyorsanız bireysel kullanım için Basecamp benzeri ücretsiz bir araç olan Remember the Milk’i kullanabilirsiniz. Kendinize to-do listeleri yapmanızı sağlayan Remember the Milk’te görevlerinizi zamanlayarak hızlı ve kolay şekilde işlerinizi yönetebilir, belli görevleri listeler altında toplayabilir, deadline’ları takip edebilirsiniz. Remember the Milk’i masaüstünde kullanabileceğiniz gibi Android, iOS ve BlackBerry uygulamalarıyla mobilden de tüm yapılacak işlerinizi takip edebilirsiniz. Ayrıca Remember the Milk’i Türkçe olarak da kullanabileceğinizi ekleyelim.
rememberthemilk
Takvimsiz zaman yönetimi olmayacağını düşünürsek burada kendinize etkin, entegrasyon olanakları fazla, takibi kolay bir takvim seçmeniz gerekiyor. Her ne kadar masa ve duvar takviminiz üzerine not almaktan hoşlanıyor olsanız da eğer hız kazanmak istiyorsanız dijital takvim kullanmanız burada şart. İnternette birçok dijital takvim aracı ve uygulaması olsa da bizim önerimiz Google Takvim. Özellikle Gmail kullanıyorsanız; hatta iş yazışmalarınızı Gmail üzerinden yapıyorsanız Google Takvim Google servislerine entegrasyonuyla size çok daha fazla zaman kazandırabilir. Ayrıca oluşturduğunuz takvime her bilgisayar ve telefon üzerinden de Google’ın bu servisi ile ulaşabilirsiniz.
Google-Takvim
Bir işe dalınca ne kadar zaman harcadığınızı fark etmiyor ve böylelikle diğer işlere ayıracağınız zamandan çalıyorsanız bu aşamada yardımınıza Rescue Time koşabilir. Sizin alışkanlıklarınızı öğrenerek daha üretken olmanız için zamanınızı nasıl yönetmeniz gerektiğini söyleyen araç, hangi uygulamalar ve web siteleri üzerinde gün içinde ne kadar zaman harcadığınızı hesaplayabiliyor, bilgisayarınızın ya da telefonunuzun arka planında çalışarak size gün içinde hangi işlere ne kadar zaman ayırdığınız hakkında raporlar sunuyor. Örneğim e-postaları okumaya ve yanıtlamaya ne kadar zaman ayırdığınızı, toplantılarda ne kadar zaman harcadığınızı bildiren araç, oluşturacağınız alarmlarla belli iş üzerinde belli bir zaman harcadığınızda sizi uyarabiliyor.
RescueTime
Projeler arasında kaybolduğunuz ve hangi projede hangi işi yetiştirmeniz gerektiği konusunda çıkmaza düştüğünüz durumlarda Reverb’i kullanabilirsiniz. Bir proje yönetimi ve paylaşımı aracı olan Reverb yapılacaklar listesi oluşturmaktan çok daha fazla özelliği size sunuyor. Bu görevlere etiketler verebiliyor, önceliklerini belirleyebiliyorsunuz. Ayrıca projeleri iş arkadaşlarınız, müşterilerinizle paylaşabiliyor; bunlar hakkında tartışmalar yapabiliyorsunuz.
reverb-dashboard
Belli bir işi yaparken ne kadar zaman harcadığınızı merak ediyorsanız zaman takip aracı Toogle’ı kullanabilirsiniz. Siz örneğin bir içerik için araştırma yaparken ya da e-postalarınızı yanıtlarken arka planda geçen süreyi takip eden Toggle o işe ne kadar zaman ayırdığınızı size bildiriyor. Böylelikle hangi işlerin vaktinizi daha çok aldığını anlayabiliyor ve buna göre kendinize göre bir zaman planlaması yapabiliyorsunuz.
toggle

Twitter Markalar İçin Fotograf Etiketleme Özelliğinin Yaratıcı Kullanım Alanları

Twitter web için yeni profil tasarımını sunmadan önce hatırlanacağı gibi mobil için de iki yeni özellik getirmişti. Bu değişiklikle tek tweet içinde birden fazla fotoğraf paylaşımına izin veren Twitter ayrıca fotoğraflarda kişi etiketleme özelliğini de tanıtmıştı.
Fotoğraf etiketlemeleriyle Facebook ve Instagram‘ın ayak izlerini takip eden Twitter, mobilden eklenen fotoğraflarda 10 kişiye kadar etiketleme yapmaya izin veriyor. Normal kullanıcıların arkadaşlarını fotoğraflarda etiketlemesine izin veren; böylelikle daha sosyal bir ağ olmaya çalışan Twitter diğer yandan da markaların bu özellikle etkileşimlerini artırması için bir yol göstermiş oluyor.
Özellikle “user generated content” peşine düşen markaların oldukça işine gelecek fotoğraf etiketlemeleri ilerleyen zamanlarda markaların sosyal medya kampanyalarında sık sık kullanacağı bir yöntem olma potansiyeli taşıyor.
Bu sebeple markaların Twitter’ın yeni fotoğraf etiketleme özelliğini nasıl kullanabileceklerine dair bazı önerilerimizi aşağıda derledik.
Twitter-photo-tagging
Yarışma kazananlarını duyurmak
Twitter üzerinden bir kampanya yaptınız. Artık kazananları mention ile bildirmek; sizinle DM üzerinden iletişime geçmek için defalarca tweet’leşmek zorunda değilsiniz. Bunun yerine yaratıcı ve kampanyanıza uygun bir görsel üzerinden kazanan kişi ya da kişileri etiketleyebilirsiniz. Böylelikle şanslı takipçileriniz kadar diğer takipçilerinizi de bu konuşmalara dahil edebilir, etkileşiminizi artırabilirsiniz.
Etkinlik, mağaza içi kampanyaları öne çıkarmak
Outdoor kampanyalarınızla sosyal medyayı birleştirme durumlarınızda yine fotoğraf etiketlemesi yaratıcı bir yöntem olacaktır. Bir etkinlik düzenlediyseniz orada fotoğraflarını çektiğiniz kişilerden Twitter kullanıcı isimlerini alabilir ve Twitter hesabınızdan fotoğrafları paylaşırken onları etiketleyebilirsiniz.
Fotoğraf odaklı kampanyalar yaratmak
Kampanyanın odağına markanızı ve ürünlerinizi koyacağınız zaman; diyelim bir ürün lansmanı ya da relansmanı gibi durumlarda, takipçilerinizden sizi etiketlemesini isteyebilirsiniz. Örneğin yeni ürününüzle selfie’sini çekip sizi etiketleyen kullanıcıları kapsayan bir yarışma düzenleyebilirsiniz. Böylelikle hem ürün fotoğraflarınız Twitter üzerinde sıkça dolaşılır ve paylaşılır; hem de böylelikle etkileşim oranlarınızı da artırabilirsiniz.
İş ortakları/yan markalarınıza destek olmak
Fotoğraflarda takipçilerinizi etiketleyebileceğiniz gibi birlikte yürüttüğünüz kampanya, çalışma ve projelerin duyurularında da iş ortaklarınızı mention’lamak yerine fotoğraf üzerinde etiketleme yolunu seçebilirsiniz. Ayrıca yan markalarınıza destek verme noktasında yine onları etiketlediğiniz fotoğraflarla kendi takipçilerinizi hedefleyebilir; böylelikle alt markalarınızın yeni takipçiler kazanmasına da yardımcı olabilirsiniz.

LİnkedInde Yeni Baglantilar Bulma ve Cevrenizi Genisletmenin Yollari

LinkedIn, profesyonel çevrenizi genişletmek için size birçok fırsat sunmasına rağmen birçok kullanıcı kariyerlerinde önemli yer tutacak bağlantılara ulaşmakta zorlanıyor.
LinkedIn‘in en öncelikli amaçlarından biri size bağlantılarınızı genişletme fırsatı sunarak profesyonel hayatınızı beslemek. Bu aşamada sadece profil oluşturup “insanlar bana gelsin” diye beklemek çok da doğru değil. Bu sebeple aktif olup, biraz mesai harcayıp ağınıza yeni ve doğru kişileri katmanız gerekiyor.
Aynı şekilde normal iş, eğitim, sosyal hayatınızda tanıdığınız kişileri LinkedIn bağlantılarınız arasına eklemek ve yeni kişilere kapılarınızı kapamak da doğru bir strateji değil. Bu yüzden LinkedIn’in artık 300 milyonu geçen kullanıcısı arasından yeni ve sizin için anlam ifade eden kişileri bulmak size kalıyor.
İster sektörde önceden ismini duymuş olun ve tanışmak isteyin; ister ilgilendiğiniz sektörün öne gelenlerini LinkedIn üzerinden tanımak isteyin bu hedefinize sizi ulaştıracak birçok yol var. Bu yüzden eğer “LinkedIn üzerinden yeni bağlantılar nasıl edinebilirim?” diye düşünüyorsanız aşağıdaki yöntemleri izleyebilirsiniz.
LinkedIn arama
Doğal olarak akla ilk gelen LinkedIn’in arama özelliği. LinkedIn’in gelişmiş arama özelliğinin çok fazla filtreden oluştuğunu düşünürsek buradaki arama kutularını doğru ve tam olarak doldurursanız aradığınız bağlantıya kolaylıkla ulaşma şansınız var. Anahtar kelime, endüstri, lokasyon, çalıştığı şirketler gibi birçok filtreleme seçeneği kullanabileceğiniz gibi eğer Premium üyeyseniz ilgi alanları, iş tecrübesi, ortak gruplara göre de daha detaylı arama yapabilirsiniz.
Arama-LinkedIn
Tanıyor olabileceğiniz kişiler
LinkedIn, bağlantılarınız ve diğer sosyal ağlarınızdan aktardığınız kullanıcıları göz önüne alarak tanıyabileceğinizi düşündüğünüz kullanıcıları listeliyor. Hem ana sayfada, hem de profil ziyaretlerinizde karşınıza çıkan bu bölümü kullanarak LinkedIn’in tavsiyelerine uyabilir ve böylelikle başka türlü ulaşmanızın zor olabileceği kişilerle bağlantı kurabilirsiniz.
Ana sayfa
LinkedIn ana sayfasındaki zaman akışını takip ederseniz bağlantılarınızın ağına yeni kattığı kullanıcıları görebilirsiniz. Burada tanışmak istediğiniz kişilere rastlayabilir ya da ilginizi çeken bir profile sahip yeni bir profesyoneli farkedebilirsiniz. “Bağlantımın arkadaşı benim de arkadaşımdır” diyerek bu kişiye bağlantı kurma talebi gönderebilirsiniz.
Sayfa-LinkedIn
Profilinizi görüntüleyen kişiler
Profilinizi görüntüleyen kişiler her zaman size bağlantı kurma talebi göndermek zorunda değil. Bu listeyi takip ederek profilinizi ziyaret eden ancak size talep göndermeyen kişileri tespit edebilir ve ilginizi çeken kullanıcıları böylelikle yakalayabilirsiniz.
LinkedIn gruplar
LinkedIn grupları hem konuşmalara katılarak sosyal olmak hem de profesyonel çevrenizi genişletmek için size birçok fırsat sunuyor. İlginizi çeken ve sizinle alakalı gruplara katılarak grupta aktif olan kullanıcıları keşfedebilir ve onlarla grup içinde fikir alışverişi yaparak iletişim kurabilirsiniz. Bu aşamadan sonra ilişkinizi resmiyete dökmek içinse bağlantı talebi göndermeniz yeterli.

Adım Adım Güçlü LinkedIn Profili Oluşturma Rehberi

LinkedIn sürekli gelişmeye ve profesyonel ağını genişletmeye devam ediyor. LinkedIn bu kadar hızlı gelişirken eğer sizi diğer profesyonellerden farklı kılan, yeni kişi ve şirketlerle bağlantı kurmanızda en etkili öğe olan profilinizi ilk hesap açtığınız günden beri güncellemiyorsanız birçok fırsatı da elinizin tersiyle itiyorsunuz demektir.
LinkedIn profiliniz ne kadar güncel, ne kadar doğru ve tam doldurulmuş ise yeni kişileri kendinize çekmeniz o kadar kolaylaşır. Bu sebeple belirli aralıklarla profilinizi gözden geçirmeniz ve ufak da olsa onu yeni bilgilerle süslemeniz gerekiyor.
LinkedIn profilinizin güncel olması kadar doğru şekilde düzenlenmesi de o kadar önemli. Diğer bir deyişle profilinizi yeni ve sosyal ağın özüne uygun bilgilerle doldurmanız gerekiyor.
Bu sebeple bir LinkedIn profilinin olmazsa olmazı 10 öğeyi sıraladık.
1.Profesyonel fotoğraf kullanın
LinkedIn’de sektörünüzün önemli isimleri, potansiyel iş ortaklarınız, işverenlerinizle tanışmayı amaçlarken profil fotoğrafınızı havuz kenarında çekilmiş bir boy fotoğrafı olarak belirlemeniz kuşkusuz doğru olmayacaktır. Bu yüzden daha profesyonel fotoğraflar tercih edin. Ayrıca profilinize fotoğraf koymamanız da sizin için büyük bir eksi olacaktır. Nitekim LinkedIn’in de açıkladığı üzere fotoğrafı olan profiller fotoğrafsızlara göre 7 kat daha fazla görüntüleniyor.
2.Anahtar kelimeleri unutmayın
Arama sonuçlarında çıkmak için anahtar kelime kullanımına özen gösterin. Yeteneklerinizi, çalışmalarınızı, çalıştığınız ya da çalışmak istediğiniz sektörü betimleyen anahtar kelimeleri profilinizin uygun yerlerinde kullanmaktan çekinmeyin.
3.Profil URL’nizi kişiselleştirin
LinkedIn’in size otomatik olarak atadığı URL’den ziyade kendi belirlediğiniz URL’yi ayarlamaya dikkat edin. LinkedIn’in otomatik verdiği linkte harfler, sayılar karmaşık olarak geldiğinden bu LinkedIn dışı platformlarda hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Birkaç adımla kendi URL’nizi kendiniz belirleyebilirsiniz. Böylelikle isim-soyisminizden oluşan kendinize özel bir LinkedIn profil URL’sine sahip olabilirsiniz.
URL-LinkedIn
4.Lokasyonunuzu optimize edin
LinkedIn’de aramaların birçoğu lokasyona göre yapılıyor. Eğer bu tür aramalarla diğer profesyonellerin size ulaşmasını istiyorsanız profilinizde gözüken konumun doğru ve güncel olduğundan emin olun.
5.Görsellerden yararlanın
İlgi çekici bir profile sahip olmak istiyorsanız LinkedIn’in güzel bir özelliği olan multimedya desteğini kullanın ve işlerinizi fotoğraf, video ve slaytlar olarak profilinize ekleyin.
6.İletişim bilgilerinizi verin
Kullanıcıların sizi LinkedIn dışında da bulmasını ve iletişiminizi diğer kanallardan da yürütmek istiyorsanız e-posta adresinizi, Facebook, Twitter gibi aktif kullandığınız diğer sosyal ağ hesaplarınızı profilinizde paylaşın.
7.Endorsement’larınızı yönetin
Gelen endorsement’ları görmezden gelmeyin. LinkedIn arama sonuçlarında çıkmanızı ve kullanıcıların dikkatini çekmenizi sağlayan endorsement’ları doğru yönetmeye çalışın ve siz de ağınızda olan diğer kullanıcılara endorsement vererek daha fazla yetenek gösterimine sahip olma şansınızı yükseltin.
endorsement-LinkedIn
8.Çalışmalarınızı sergileyin
Şimdiye kadar aldığınız ödüller, sertifikalar, katıldığınız projeleri profilinizde listelemeyi unutmayın. Aynı şekilde gönüllü olduğunuz organizasyonlar varsa bunları da profilinize eklemekten çekinmeyin. Zira işverenlerin %42′si gönüllü işleri, önceki iş deneyimi olarak değerlendirdiklerini söylüyorlar.
9.Profesyonel ünvanınızı doğru pazarlayın
Doğru kişiler tarafından bulunmak ve onlarla bağlantı kurmak istiyorsanız ünvanınızı ve çalıştığınız alanı pazarlayabilmelisiniz. Bunun için LinkedIn size 110 karakter veriyor; bu alanı doğru kullanın ve yaptığınız işi pazarlayacak şekilde kendinizi tanıtın.
10.Gruplara katıldığınızı gösterin
İlgi alanlarınız ve sektörünüzle ilgili gruplara katılmaktan çekinmeyin. Bu gruplar sayesinde yeni bağlantılar elde edebileceğiniz gibi profilinizde gözüken gruplar yine sayfanızı inceleyen kişilerin sizi farketmesini sağlayacaktır.

Profilinizi Yeni Twitter Arayuzune Hazirlamanin Ipucları

Twitter bilindiği gibi birkaç hafta önce yeni profil tasarımını kullanıcılara sunmaya başladı. Her ne kadar yeni tasarıma geçen birçok kullanıcı profili varken hala yeni arayüze kavuşmayı bekleyen kullanıcıların sayısı da epey fazla.
Twitter‘ın Facebook‘u andıran yeni arayüzü birçok yeni özellik barındırdığından ve eski özelliklerini daha görünür hale getirdiğinden eski profil düzenlemenizle bu görünüme geçmeniz aslında çok da doğru değil. Diğer bir deyişle bu görünüme geçmeden bazı hazırlıklar yapmanız ve yeni görünüme geçtiğinizde bunları uygulamanız sizin yararınıza olacaktır.
Bu yüzden eğer henüz Twitter’ın yeni tasarımına geçmediyseniz profilinizi yeni görünüme nasıl hazırlamanız gerektiğini birkaç adımda özetledik.
“En iyi tweet”iniz gerçekten en iyi tweet’iniz olsun
Twitter’ın yeni profil arayüzünde en fazla dikkat çeken değişikliklerden biri en fazla etkileşim (retweet, favori, reply) alan tweet’lerinizin diğerlerinden daha büyük görünmesi. Diğer bir deyişle bir kullanıcının profiline girdiğinizde tüm tweet’leri artık aynı boyutta görmüyorsunuz. En fazla etkileşime girilen tweet’ler buna göre belli bir görünürlükte karşınıza çıkıyor.
Bu da yeni tasarıma geçtiğinizde Twitter’ın deyimiyle “en iyi tweet”inizin diğerlerine daha büyük gözükmeye başlayacağı demek. Bu yüzden etkileşim alan tweet’lerinizi gözden geçirin. Gerçekten “en iyi tweet”iniz olarak öne çıkarılacak o içeriğiniz büyük gözükmeyi hak ediyor mu? “Daha iyi tweet’lerim vardı” diyorsanız o tweet’lerinize yoğunlaşarak onlara etkileşim çekmeye çalışın ki yeni tasarıma geçtiğinizde o sayfanızda kocaman duran tweet sizi utandırmasın.
obama
Sabitlenmiş tweet’inizi şimdiden belirleyin
Twitter’ın yeni profil özelliklerinden bir diğeri pinned tweets; yani sabitlenmiş tweet’ler. En iyi tweet’in tersine bunda Twitter seçimi size bırakıyor ve istediğiniz tweet’inizi profil sayfanızın başına sabitlemenize izin veriyor. Bu yüzden sayfanızın başında duracak, her profil ziyaretçinizi karşılayacak ve sizi yeni takipçilerinize tanıtacak tweet’inizi doğru seçmeniz burada önem kazanıyor. Dolayısıyla yeni arayüze geçmeden önce sabitleyeceğiniz tweet’i şimdiden belirlemenizde fayda var.
pinned-tweet
Filtrelere göre tweet temizliğine girişin
Yeni tasarımda Twitter size birden fazla zaman akış sayfası sunuyor. Tweet’ler, tweet’ler ve cevaplar, fotoğraflar/videolar olarak üç yeni sekme bu yeni arayüzde karşımıza çıkıyor. Bu da tweet’lerimizin kullanıcılar tarafında ayrı kategoriler altında görüntülenmesi demek. Diğer bir deyişle normal akışta kaçırılabilen tweet’ler bu filtreler sayesinde daha görünür olacak. Burada asıl önemli olan ise fotoğraflar/videolar sekmesi. Bu yüzden pek gurur duymadığınız fotoğraf/videoları silmenizin tam zamanı. Küçük bir bahar temizliğinden sonra bu filtrelerinizin daha takipçi dostu görüneceğinden emin olabilirsiniz.
foto-filtre

Sosyal Medya Uzmanlarına Hız Kazandıracak Twitter Kısayolları

Sosyal medya uzmanlarını hesapların yönetimini yaparken etkileşim yaratacak içerikler üretmek kadar hızlı olabilmek de zorluyor. Gündemi kaçırmamak, diğer yandan rakiplerin ne yaptığını kontrol etmek gibi işlemleri bir arada yürütmek için sosyal medya yöneticilerinin hızlı karar verip hızlı hareket etmeleri de gerekiyor.
Özellikle birden fazla hesabı kontrol eden sosyal medyayöneticilerini hem takip, hem paylaşım açısından hızlı olmaya iten bu durumun Twitter‘da kolay bir yolu var. Zira Twitter kısa yolları sayesinde birkaç tuşa basarak bu süreci çok daha kısaltmanız olası.
Bu yüzden sosyal medya uzmanlarına zaman ve hız kazandıracak, onları daha verimli kılacak Twitterkısa yollarını aşağıda derledik.
Ana sayfaya dönmek : g h
Başka profilleri gezerken haber akış sayfanıza geri dönmek için scroll down-up yapmak, farenizi kullanmanıza gerek yok. Klavyedeki “g” ardından “h” tuşlarına basarak ana sayfanıza anında geri dönebilirsiniz.
Profil sayfanızı açmak: g p
Twitter’da profiller, arama sonuçları sayfaları arasında gezerken geri tuşuna basamayacak kadar profilinizden uzaklaştıysanız bu işlemi klavyenizdeki iki tuşa basarak çözebilirsiniz. Önce “g” sonra “p” tuşuna bastığınızda olduğunuz sayfadan direkt olarak kendi profil sayfanıza yönlendirileceksiniz.
Direkt mesajlara gitmek : g m
Direkt mesaj geldiğini telefonunuza gelen bildirimden farkettiniz. Bu mesajlara ulaşmak için hızlıca “g” ve “m” tuşlarını kullanabilirsiniz.
Etkileşimleri görmek: g c
Sosyal medya yöneticilerinin en fazla takip etmek zorunda olduğu sayfa etkileşimler/bildirimler sekmesi. Gelen mention’lar, retweet’ler ve favorileri görüntülemek için ise “g “ve “c” tuşlarına basmanız yeterli.
Sadece mention’ları görüntülemek: g r
Yönettiğiniz sayfaya gelen mention’ları ve sizden bahseden tweet’leri görmek istiyorsanız klavyenizin “g” ve “r” tuşlarını kullanabilirsiniz.
Diğer kullanıcıların profiline gitmek: g u
Twitter arama kutucuğunu kullanmadan hızlıca birinin profil sayfasına gitmek istiyorsanız sırasıyla “g” ve “u” tuşlarına basın. Çıkan kutucuğuna görüntülemek istediğiniz kullanıcının adını yazmanız yeterli.
Twitter-arama
Yeni tweet yazmak – n
Acil tweet paylaşmanız gerektiği durumlarda da Twitter’ın hangi bölümünde, sayfasında olursanız olun “n” tuşuna basarak tweet yazma kutucuğuna ulaşabilirsiniz.
Direkt mesaj göndermek – dm
Birine direkt mesajla ulaşmak istediğiniz durumlarda da olduğunuz sayfadan ayrılmadan “d” ve “m” tuşlarına basarak mesaj yazma kutusuna ulaşarak mesajınızı karşı tarafa hızlıca iletebilirsiniz.
Favorilere almak – f
Bir tweet’i favorilerinize almak istediğinizde ise “f” tuşunu kullanabilirsiniz. Aynı şekilde favorilere aldığınız tweet’i favori olmaktan çıkarmak için de “f” tuşuna basabilirsiniz. Ancak bunda dikkat edilmesi gereken nokta bu özelliğin haber akış sayfasında çalışmaması. Direkt olarak tweet içine girerek “f” tuşunu kullanmanız gerekiyor.
Retweet etmek – t
Bir tweet’i retweet etmek için ise yine tweet’e tıklayarak “t” tuşuna basmanız yeterli. Bundan sonra Twitter’ın çıkaracağı kutudan retweet işlemini onaylamanız gerekiyor.
Twitter-retweet.
Tweet’e cevap vermek – r
Bir tweet’in içindeyken o içerikle ilgili yorum yapmak, kullanıcıya cevap vermek için “r” tuşunu kullanabilirsiniz.
Bir sonraki tweet’i görmek – j
Bir profilde gezerken tweet’leri sırasıyla scroll down yapmadan hızlıca görmek istiyorsanız “j” tuşuna basarak sonraki tweet’e atlayabilirsiniz.
Önceki tweet’i görmek – k
Tam tersi olarak ise kullanıcının önceki tweet’lerine ulaşmak istediğinizde “k” tuşunu kullanabilirsiniz.

Yaratıcı İçerik Fikirleri Oluşturmanız İçin Yardımcı Araçlar


Blog yazarlarının en büyük sıkıntılarından biri okuyucuyu çekecek, ilgi uyandırabilecek konular belirleyebilmek. Eğer düzenli bir blog tutuyorsanız, diğer bir deyişle, düzenli aralıklarla içerik üretmeniz gerekiyorsa kısa sürede doğru konuyu seçebilmek büyük önem taşıyor ve eğer kısa sürede bu sorunu çözemezseniz bu durum blog başarınızı da doğrudan etkiliyor.
Blog içeriklerini üretirken gündemi ve trendleri takip etmek, blog içi verilerinizden yararlanmak gibi birçok yöntemi kullanabileceğiniz gibi bunların hiçbiri işe yaramadığı durumlarda sizi üretkenlik konusunda güdümleyecek araçlardan da yararlanabilirsiniz.
Blog yazarlarının içerik konusu belirlemede üretkenliklerini artıracak, onlara ilham verebilecek bu araçlardan bazılarını aşağıda derledik.
Trapit içerik üretimi konusunda editör ve yazarlara destek veren bir araç. İnternet üzerinde dakikada 28,125 blog içeriğinin yayınlandığını ve bunlar arasından sıyrılarak farklılaşmanın önemini göze aldığımızda Trapit, bu blog içeriklerini web’den çekerek size bir içerik haritası oluşturuyor.
Trapit’e blogunuzun yer aldığı sektörü söylemeniz yeterli. O alanda yazılmış en yeni içerikleri önünüze getiren araçtan ilginizi çekenleri seçiyorsunuz ve sonrasında Trapit, o içeriğin sizin okuyucunuza ne kadar uygun olduğunu analiz ediyor.
trapit
Sonar Solo ise size anahtar kelime bazında içerik önerisi sunan bir araç. Sonar Solo’ya yazmak istediğiniz konu ile ilgili bir anahtar kelime yazdığınızda araç size o anahtar kelime hakkında o anda popüler olan terimleri sunuyor. Böylelikle gerçek zamanlı olarak konunun nabzını tutarak aracın sunduğu önerilerden yola çıkarak yazacağınız içeriğin yönünü belirleyebiliyorsunuz.
Sonar-solo
Quora, aslında bir soru-cevap platformu. Ancak forumların UX, yani kullanıcı deneyimi açısından en verimli veritabanlarından biri olduğunu göz önüne aldığımızda bu platformları içerik üretiminde kullanmamak için de hiçbir neden yok. Gerçek kişilerin gerçek sorunlarına ve merak ettiklerine ulaşmanın en kolay yollarından biri olarak görebileceğimiz Quora’da yazmak istediğiniz konu ile ilgili tartışmaları araştırarak insanların neyi merak ettiğini ve hangi konularda bilgiye ihtiyacı olduğunu tespit edebilirsiniz. Yine aynı mantıkla başka forumlardan da yardım alabilirsiniz.
Quora
Evernote aslen bir not tutma aracı. Bunu içerik esinlenmesinde kullanımında nasıl kullanabileceğinize geldiğimizde ise gün içinde karşınıza çıkan ancak o sırada değerlendiremediğiniz içerikleri sonra okumak için Evernote’da saklayabilirsiniz. Aynı şekilde yine aklınıza gelen fikirleri Evernote’a kaydederek blog içeriğinizi yaratacağınız zaman burada sakladığınız notlarınıza dönüp bu küçük ama yararlı içerik tüyolarını kullanabilirsiniz.
evernote

Rakiplerinizin En İyi İçeriğini Çalmak & Onlara Karşı Kullanmak

Bugün rakiplerinizin en iyi içeriklerini çalarak onlara karşı nasıl kullanıldığını, aynı zamanda backlink ve sosyal medya sinyallerini nasıl çalındığını da öğreneceksiniz.

Ne Öğreneceksiniz

  • Rakiplerinizin en iyi içeriğini çalmayı
  • Rakiplerinizin içeriğini onlara karşı nasıl kullanacağınızı
  • Onların okuyucularını nasıl çalacağınızı
  • Onların backlinklerini nasıl çalacağınızı
  • Onların sosyal sinyallerini nasıl çalacağınızı.
Kaliteli içerik en güçlü pazarlama araçlarından bir tanesidir. Doğal yükselmek için insanların etkileşimde bulunduğu ve paylaştığı içeriği yazmaktan başka iyi yol yoktur.
Black hat tekniklerin ve spam programların işe yaramadığını söylemek yanlış olur. Örnek vermek gerekirse, footer link almak black hat SEO metodudur, ancak 1-2 ayda yükselmek için işe yarayabilir, fakat Google’ın algoritma güncellemelerinde sitenin anası satılır, o site bir daha yükselmemeye mahkumdur, genelde 301 yönlendirme ile kurtulurlar, bu yüzden oyun ve film site projelerinden uzak duruyorum, adamlar spam linkler ile yükseliyorlar, 1-2 aya yeni site kurarak tekrar spam linklerle yükseliyorlar.
Eğer projenizi ciddiye alıyorsanız ve uzun vadeli başarı elde etmek istiyorsanız o zaman sizlere tavsiyem içeriklerinize çok önem verin.
Bugün rakiplerinizin en iyi makalelerini nasıl çalacağınızı ve onlara karşı nasıl kullanacağınızı anlatacağım.
Merak etmeyin, bunu yapabilmek için kullanacağımız araçların hepsi ücretsizdir.

Rakibinizin En İyi İçeriğini Bulmak

Türk dili dersi geride kaldı. Kim en iyi kompozisyon veya makale yazdığı bizi ilgilendirmez. Dolayısıyla rakiplerin içeriklerini de tek tek okumaya gerek yok. Birkaç araç ile hangi makalelerin en iyi olduğunu anlayabiliriz.
İnternet dünyasında insanlar makalelerden hoşlandıklarında alttaki 3 şeyi yaparlar:
  • Sosyal medyada paylaşmak
  • O makaleye link vermek
  • Yorum yapmak

Sosyal Paylaşımlar Nasıl Analiz Edilir?

Örneğin benim teknoloji hakkında blogum var, rakibim de Webrazzi diyelim ( Örnek sadece :D ).
Eğer Webrazzi’nin sosyal medyada en çok paylaşım yapılan içerikleri öğrenmek istiyorsak o zaman harika ücretsiz araçlar işimize yarayacaktır. Benim en sevdiğim araç ise QuickSprout.com
URL kısmına rakibimizin site adresini yazalım sonra da Sosyal Analiz yapalım.
rakip-sosyal-analiz
Burda dikkat edelim, bu yukarıdaki sonuçların çoğu içerik değildir, ana sayfa da var, arama yapılan sorgu sayfaları da var ve diğer içerik barındırmayan sayfalar da var.
Şimdi ise burda en çok paylaşılan ve ziyaretçilerimizin ilgisini çekecek içerikleri bulalım.

Backlinkleri Nasıl Analiz Ederiz?

Aynı zamanda bu içeriklerin backlinklerini ve sayfa otoritesini de öğrenebiliriz.
Ahrefs.com hesabınıza giriş yapın ve domain ismini yazın, sonra da Top Pages kısmına tıklayın.
Burda da az önce sosyal analiz yaptığımızda en çok paylaşılan içeriği buluyoruz. Bu sadece örnek, yazı ise çok eski ve pek de okunmayacaktır, bu yüzden bu örneği ciddiye almayın.
rakip-backlink-analizi

Yorumları Nasıl Analiz Ederiz?

Bu konuda pek kullanılacak araç yok, eğer rakibinizin sitesinde en popüler yazılar bileşeni varsa o zaman ordan öğrenebilirsiniz.

Bir Sonraki Seviye

Daha sonra ise bu içerikle ilgili kendiniz başka bir içerik hazırlayın. Ben genelde SEO sektöründe rakiplerimin popüler içeriklerinden farklı olarak yabancı kaynaklardan bu içeriğin konusu hakkında araştırma yaparak kaliteli içerik oluştururum.

Yorumlardan Yararlanmak

Rakibinizin bu en iyi içeriği hakkında insanların yaptıkları yorumları okuyun, insanlar sorularını yorum yaparak sorduysalar o zaman hazırlayacağınız içeriğe bu soruları yanıtlayacak bilgileri de ekleyin. Böylece hazırladığınız içerikle hedef kitlenizi memnun edebilirsiniz.
Yeni Medya Dosyası Ekleyin
Eğer makale rehber niteliğinde ise, bununla ilgili video ekleyebilirsiniz ya da adımları detaylı olarak göstermek için ekran görüntüleri ekleyebilirsiniz.
Veya infografi de ekleyebilirsiniz.
Bunlar makalenizi iyileştirmek için sadece ipuçlar.

En İyi Kaynakları Siz Oluşturun

Eğer rakibinizin makalesi bilgisayarı hızlandırmak ile ilgili ise, siz “Bilgisayarı Hızlandırmanın En İyi Yolları” diye yazabilirsiniz.

Google’da Araştırın

Bu eski yöntem, ancak gene etkilidir. Bu konu ile ilgili sadece rakibiniz içerik yazmamıştır zaten.
Diğer insanların ne yazdıklarına bakın ve içeriğinizi farklı açılarla da hazırlayın.
Hoşunuza giden ve gitmeyenleri not alın ve hepsini toplayarak kendi özgün ve kaliteli içeriğinizi oluşturun.

Rakiplerinizin İçeriğini Onlara Karşı Kullanmak

Bu bölüm ise en eğlenceli kısmıdır.
Rakibiniz bu içeriği konuyla ilgili insanlara tanıtmıştır, bunu sosyal medyada paylaşarak ve link vererek de yapmış olabilir.
Şimdi yapmamız gereken ise bu insanları bulmak

Sosyal Paylaşımları Çalmak

Birçok sosyal platformların arama fonksiyonları bulunmamaktadır veya varsa da işimize yaramayacaktır.
Ama merak etmeyin.
Sosyal paylaşımları bulabilen Twitter Arama işimizi görecektir.
Twitter Arama’yı kullanmak çok kolaydır. Advanced search kısmına tıklayın, sonra da içeriğin başlığını “Tam olarak bu ifade” kısmına yazın, çıkan sonuçlarda en yukarı da “Hepsi” kısmına tıklayın.
Twitter-arama
Bunun en iyi yönü ise hemen yanıtla diyerek kendi içeriğinizi tanıtabilirsiniz, tabi eğer Twitter hesabınıza giriş yaptıysanız.
Fakat unutmayın, spam yapmayın.
Diğer işimize yarayacak araç ise Social-Searcher.
Bu Facebook, Twitter ve G+ paylaşımları arar. Twitter’lik işimiz kalmadı zaten, Facebook araması da iyi değil, o zaman Google+’da hedef kitleyi bulabilirsiniz.

Yorumları Çalmak

Rakibinizin içeriğine yorum yapan insanlar sitelerinin linklerini bırakmışlarsa, o zaman sitelerini ziyaret ederek iletişim sayfasında onlarla iletişime geçebilir, yorum yapmaları için ikna edebilirsiniz.
Backlinklerini Çalmak
Backlink analizi için kullandığım ve en sevdiğim araç ise Ahrefs.com’dur.
İçeriğin linkini yazarak içeriğe alınan backlinkleri toplayabilirsiniz, siz de o linklerin bulunduğu sitelerden backlink almaya çalışabilirsiniz.

Bu Yöntem Gerçekten Çalışır mı?

Benim sevdiğim bir söz vardır: “Çok çalışma, zeki çalış.”
Birçoğunuz adsense’den kazanmak için ve dolayısıyla trafiğinizi arttırmak için her gün en az 1 içerik giriyorsunuzdur ya da ürün pazarlamak için sürekli içerik girerek sıkılmış olabilirsiniz (kim sıkılmaz ki).
Ancak bu yöntemle arada sırada kaliteli içerik oluşturarak hedef kitlenizi ve blogunuzun kalitesini arttırabilirsiniz.
Aynı zamanda blog yazmaktan sıkılmazsınız da, rakiplerinizi geçmek için sürekli onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce içerik hazırlamaya da gerek yok.
Rakiplerinizin en iyi içeriklerini böylece tespit ederek onlardan daha iyi bir içerik oluşturabilir, kısa zamanda rakiplerinizi geçebilirsiniz.
Unutmayın, asıl mesele emek değil, asıl mesele zekâdır. Bugün blog yazmak için motivasyonunuz fazla olabilir, ve bu hafta 10 tane yazı girmeyi düşünüyor olabilirsiniz, ancak daha ilk içeriği hazırlarken çabuk sıkılırsınız, az çalışın, ama ama akıllı hamleler yapın