LinkedIn’de her gün yapmanız gereken 5 şey


LinkedIn Tüyoları: LinkedIn'de her gün yapmanız gereken 5 şey
LinkedIn'de var olmanız LinkedIn'in kariyeriniz için sunduğu fırsatlara kavuşmanız için yeterli değil. Bunun için LinkedIn'de aktif olmanız ve sosyal ağın özelliklerini düzenli bir şekilde kariyer hedefiniz doğrultusunda kullanmanız gerekiyor. Tüm bunlar için ise her gün 20 dakikanızı LinkedIn'e ayırmanız yeterli.
LinkedIn’e sadece size bağlantı talebi ya da bildirimler geldiğinde mi giriyorsunuz? En son ne zaman durum güncellemesi yayınladığınızı hatırlamıyor musunuz? Size bir haber verelim: LinkedIn‘de pasif olarak var olmak size yarar yerine zarar bile getirebilir.
LinkedIn üzerinden profesyonel bağlantılar kuran, yeni işlere açılan, çevresini genişleten ve saygınlığını artırmayı başarabilen tüm kullanıcıların aslında ortak bir özelliği var ve bu da sanıldığı gibi harika bir profile sahip olmak değil.
Bu kullanıcıların ortak başarı sırrı LinkedIn’i doğru bir şekilde aktif olarak kullanmak. Eğer LinkedIn üzerindeki varoluşunuzu bir amaca bağlamak ve bir başarı hikayesine dönüştürmek istiyorsanız bu sosyal ağa biraz mesai ayırmayı baştan kabul etmeniz lazım.
Başarınızı garantilemek için ise LinkedIn’e günde sadece 20 dakikanızı ayırıp aşağıda sıraladığımız en önemli 5 aktiviteyi yapmanız ve bunları alışkanlık haline getirmeniz yeterli.
linkedin
1) “Profilimi kimler görüntüledi?”ye göz gezdirin (4 dakika)
Son girdiğinizden bu yana yeni profil ziyaretçilerinizi görmek potansiyel bağlantılarınızı gözden kaçırmanızı engeller. Böylelikle size bağlantı talebi göndermeyen ancak profilinizi ilginç bularak sizi görüntülemeye değer bulan kişilerle tanışma şansınızı kaçırmamış ve profesyonel çevrenizi genişletme fırsatı yakalamış olursunuz.
2) Bağlantı talepleri gönderin (4 dakika)
Hemen her gün gerek internette gerek iş görüşmelerinde yeni kişilerle tanışıyoruz. Bu kişilerle profesyonel iletişimimizi sürdürmenin en iyi yollarından biri ise onları LinkedIn üzerinden çevremize dahil etmek. Buna sadece birkaç dakika ayırarak yeni tanıştığınız insanların sizi unutmasına izin vermeden LinkedIn bağlantılarınıza ekleyebilirsiniz.
3) Grup tartışmalarına bakın ve dahil olun (3 dakika)
LinkedIn’de grupların profesyonel çevrenizi genişletmek ve kariyerinizi ilerletmekte büyük önemi bulunuyor. Gruplardan en büyük verimi almak ise aktiflikten geçiyor. Bu yüzden günde sadece 3 dakikanızı ayırarak ilgi duyduğunuz gruplarda geçen konuşmalara göz gezdirebilir ve gerektiğinde konuşmalara kendi fikirlerinizle dahil olabilirsiniz.
4) Yeni profesyonelleri keşfedin (6 dakika)
LinkedIn çevrenizi büyütmek istiyorsanız sadece gerçek hayatta tanıdıklarınızla bağlantılarınızı sınırlamamalısınız. Ya da insanların size talep göndermesini beklememelisiniz. Bu yüzden gerek LinkedIn önerilerinden gerek arama özelliğinden profesyonel çevrenize katkıda bulunabilecek kişileri bulmaya da zaman ayırmanız gerekiyor.
5) Etkileyici bir durum güncellemesi yayınlayın (3 dakika)
LinkedIn’de kendinizi çevrenize tanıtmanın en iyi yolu durum güncellemelerinden geçiyor. Burada beğendiğiniz makaleler, infografikler, görseller paylaşabileceğiniz gibi kendi yazılarınızı da diğerleriyle paylaşabilirsiniz. Bu bölümde ne kadar aktif olursanız kariyer olasılıklarınız da o kadar genişleyeceği için her gün etkileyici, nokta atışı bir durum güncellemesi yayınlayarak başarı şansınızı artırabilirsiniz.

Pinterest’ten nasıl daha fazla trafik sağlanabilir?


Pinterest'ten nasıl daha fazla trafik sağlanabilir? [Case Study]
Viral içerikleriyle tanıdığımız, her sosyal ağ akışımızda paylaşımlarıyla karşımıza çıkan Buzzfeed sadece içerikleriyle değil sosyal medya stratejisi açısından da diğer yayıncı ve markalara örnek teşkil edecek bir özelliğe sahip. Öyle ki aylık 150 milyon okuyucusu olan Buzzfeed'in en büyük ikinci trafik kaynağı pek de önemsenmeyen bir ağdan geliyor: Pinterest.
Pinterest genellikle çoğu marka ve yayıncu tarafından göz ardı edilen bir sosyal ağ. Sosyal medya stratejilerinin merkezine Facebook ve Twitter‘ı yerleştiren markaların çoğunlukla atladığı Pinterest aslında web sitesine trafik çekmek için oldukça elverişli bir platform. Her ne kadar Facebook, trafik çekmede hala şampiyonluğunu korusa da doğru kullanıldığı zaman Pinterest, sosyal trafikte Twitter’ı bile sollayabiliyor.
Buna bir örnek de en hızlı büyüyen global yayıncılarının başında gelen ve artık başarısının tartışılmadığı Buzzfeed. Facebook haber kaynağınızda, arkadaşlarınızın profillerinde, Twitter zaman akışınızda eminiz ki sık sık Buzzfeed içeriklerine denk geliyorsunuzdur. Özellikle Twitter’da retweet rekorları kıran Buzzfeed paylaşımlarına tıklıyor musunuz bilmiyoruz ama Buzzfeed’in kendisi Pinterest’ten gelen trafiğin Twitter’ı geçtiğini söylüyor.
BuzzFeed-on-Pinterest
Çoğu yayıncı ve markanın atladığı Pinterest’in Buzzfeed için nasıl bu kadar büyük bir trafik kaynağına dönüştüğü ise yine Buzzfeed’in stratejisinde gizli. Buzzfeed, Pinterest denince akla moda, ev dekorasyonu, yemek gibi konuların akla geldiğini ve bu konuda bir şey üretmeyen markaların “Burada benim paylaşacağım bir içerik yok” diye sosyal ağdan uzak durduğunu söylüyor. Oysa ki Buzzfeed’e göre Pinterest’te dikkat çeken bir içerik türü ise komik hikayeler. Öyle ki Pinterest’ten gelen trafiklerinin %30′unu bu komik paylaşımlar oluşturuyor.
Ayrıca pinlerle tıklamalar her zaman birbiriyle uyumlu değil. Örneğin güzel bir tatil resminin olduğu paylaşımı kullanıcılar pinlerken linke tıklamıyor ve siteye gitmiyor. Buna nazaran komik içeriklerin tıklanma oranı pinlenme oranından daha fazla.
Diğer yandan Pinterest’te içeriklerin viral olma süresi daha yavaş ama trafik sağlama süresinde Facebook ve Twitter’ı geçiyor. Buzzfeed örneğine dönersek popüler yayıncı Pinterest’ten gelen trafiklerinin büyük kısmının iki aylık içeriklerden kaynaklandığını söylüyor. Diğer bir deyişle Pinterest’te içeriklerin viral olması için ona zaman tanımak sonrasında da ektiğinizi biçmeyi beklemeniz gerekiyor.

Twitter’da itibarınız için dikkat etmeniz gereken hususlar


Twitter Tüyoları: Twitter'da online itibar yönetimi yaparken dikkat edilmesi gerekenler
Sosyal medya pazarlaması yaparken markanızla direkt etkileşime girenler kadar markanızın online itibarını belirleyen konuşmaları takip etmek de oldukça büyük önem taşıyor. Özellikle Twitter'da hem mention'larla hem de mention olmadan kullanıcılardan gelen tüketici tepkileri, önerileri, olumlu-olumsuz eleştirileri yakından takip etmek ve analiz etmek burada öne çıkıyor.
Twitter pazarlamasında paylaştığınız içeriklere gelen etkileşimler haricinde markanız hakkında sosyal ağ üzerinde konuşulanlar sizin online itibarınızı belirliyor. Eğer sadece size direkt olarak gelen etkileşimlere bakarak stratejinizi belirlerseniz hem büyük fırsatlar kaçırabilir hem de siz farkında olmadan büyüyen bir sosyal medya kriziyle karşılaşabilirsiniz.
Twitter‘da sadece marka mention’larını takip ediyor ancak etkileşimlerinizin arasına düşmeyen konuşmaları kaçırıyorsanız onlara doğru bir şekilde yönetme olasılığını da elinizden kaçırırsınız.
Bu yüzden markanızı Twitter üzerinden takip ederken göz önünde bulundurmanız gereken en önemli beş noktayı bir araya getirdik.

Marka mention’larını takip etme
Araştırmalar markalara gelen günlük mention’ların ortalama sayısının 39 olduğunu söylüyor. Tabii bu sayı markanızın takipçi sayısı ve büyüklüğüyle bağlantılı olarak değişebilir ancak bu mention’ları görmezden gelmenizi gerektirmez.
Marka hesabınıza gelen mention’ların hepsi soru soran, yardım isteyen özellikler taşımayabilir. Ancak markanızın online itibarını korumak için bu mention’ların hepsini tek tek takip ve analiz etmeniz gerekiyor.
Bunun için takip araçları kullanarak gelen mention’ların olumlu mu, olumsuz mu yoksa nötr mü olduğunu düzenli olarak kontrol etmelisiniz. Eğer gelen marka mention’larının çoğunluğu olumsuza kaymaya başladıysa da burada bir kriz planı yapmalı ve stratejinizi ona göre belirlemelisiniz.
Cevap stratejinizde ise cevaplama süresi, nasıl cevaplanacağı ve nasıl hitap edileceği gibi kararlar almanız ve uygulamanız oldukça önemli.
twitter
@ kullanılmayan marka konuşmalarını takip etme
Kullanıcıların birçoğu markanız hakkında bir şeyler yazarken direkt olarak @ kullanarak soru ve sorunlarını dile getirmeyebiliyor. Ancak bu, sizden bahseden kullanıcıların olumlu, olumsuz yorumlarını takip etmemenizi de gerektirmiyor.
Bu yüzden marka ismini, hatta farklı yazılışlarını da göz önüne alarak ve markayı çerçeveleyen anahtar kelimeleri de marka takip sisteminize eklemeniz ve gözden kaçması kolay bu konuşmaları atlamamanız gerekiyor.
Marka çerçevesinde geçen konuşmaları takip etme
Tüm kullanıcılar @ işaretini tweet’lerinin başına alarak direkt sizinle iletişime geçmek zorunda değil. Herkesin zaman zaman başvurduğu gibi bir hikaye anlatırken markanızın adını tweet’lerinin ortasında ya da sonunda geçirebilir.
Bu yüzden size gelen direkt cevapları değil markanızın adının geçtiği tüm tweet’leri tek tek analiz etmeli ve cevap verme fırsatını kaçırmamalısınız.
Negatif konuşmalarla başa çıkma
Hiçbir marka olumsuz mention almayı sevmez ama tüm olumsuz mention’lar markaya zarar verecek diye bir kural da yok. Burada ise olumsuz mention’ları olumlu durumlara çevirme beceriniz önem taşıyor.
Size gelen olumsuz tepkileri sadece olumsuz yorum içeriyor diye yanıtlamaktan kaçınırsanız bu olumsuz tepkinin diğer kullanıcılara sıçradığını da farkedebilirsiniz. Ancak olay çok büyümeden pozitif bir yaklaşımla, kullanıcının sorununu çözen bir yaklaşımla o negatif tweet’i kısa sürede pozitife çevirebilir ve online itibarınızı korumayı başarabilirsiniz.
Mesai saatleri dışındaki mention’ları kaçırmama
Bir sabah uyandığınızda markanızın etrafında gelişen bir sosyal medya kriziyle karşılaşmayacağınızı kim garanti edebilir? İşin gerçeği internet uyumaz ve siz mesaim bitti diye bu konuşmalara sırtını çevirirseniz sonrasında büyük bir krize dönüşebilecek konuşmaları en başından engelleme fırsatınızı da kaçırırsınız.
Bunun çözümü elbette 7/24 marka takibi yapmak değil. Ancak marka mention’larının sayısı, geldiği zaman dilimlerini analiz ederek gerekirse ekstra bir sosyal medya ekibi kurmak online itibarınızı zedeleyecek durumları engellemenizi de kolaylaştırabilir.

E-Ticaret İçin Tasarlanmış 10 Instagram Uygulaması

Yüzlerce üçüncü şahıs araç ve uygulaması, Instagram etkileşimine olanak sağlıyor. Bu uygulama ve araçlar; analizleri takip etme, ürün tanıtma ve hatta platform üzerinden direkt olarak satış yapma becerisine sahip.
E-ticarete oldukça uygun 10 adet uygulama ve aracın listesini aşağıda bulabilirsiniz. Hepsi, tabii özelleştirmediğiniz sürece, kullanması ücretsiz!

1. 10sec

1
10sec, Instagram hesabınızı çevrimiçi mağazaya dönüştüren online piyasa hizmetidir. İnternet sitesine göre sürecin tamamlanması 1 dakikadan az sürüyor.
Yapılması gereken tek şey; öğenin Instagram’la bir fotoğrafını çekmek, “#10sec” etiketini kullanmak, kargo ücretini de içinde barındıran fiyatı başlık kısmına eklemek ve yayımlamak.
Müşteriler, belirtilen ücrette ürünü satın alabilirler ya da daha düşük bir fiyat sunabilirler. Ödemeler platform üzerinden kredi kartıyla gerçekleşiyor ve dilerseniz 10sec’in sağladığı ön ödemeli kargo seçeneğiyle ürünü kargolatabilirsiniz. Şirket, bir hafta içinde banka hesabınıza para transfer edecek.
10sec bir noktadan sonra %10 işlem ücreti alsa da mevcut durumda kullanması tamamen ücretsiz.

2. InstaOrders

2
InstaOrders, Instagram üzerinden e-ticaret alışverişlerini kolaylaştıran bir başka platform. 10sec’in aksine bu uygulama, ödeme işlemlerini direkt olarak idare etmiyor. Satışçılar, ödemeleri yine de PayPal ya da başka bir araç kullanarak toplamak durumunda.

Nasıl mı çalışıyor?

  • InstaOrders sitesine Instagram hesabınızla giriş yapın. E-mail adresiniz, yaşadığınız şehir ve ülke, para birimi ve iş tanımı ile ilgili sizden bilgi istiyor ve daha sonra Instagram fotoğraflarınızı aktarıyor. Bu işlem yalnızca bir defa gerçekleşiyor. Bundan sonra InstaOrders, otomatik olarak Instagram’la senkronize oluyor.
  • Ürünlerinizi fiyatlandırın. Aktarılan resimlere ücret ekleyin ve onları kargo edilebilir öğelere dönüştürün.
Bu iki adımı tamamladıktan sonra mağazanız kurulmuş ve sipariş almaya hazır bir hale geliyor. InstaOrders, aldığınız her yeni sipariş için size e-mail gönderiyor.

3. Totems Analytics (nam-ı diğer Nitrogram)

3

Totems, Instagram hesabınızın performansını takip eden ve rakiplerinizle kıyaslayan bir çözümleme platformu. Takip edilebilen metrikslerin içinde seyirci profili, izleyici büyümesi ve yayılması, beğeni ve yorumlara göre alınan etkileşim ortalaması ve en iyi performans gösteren yayınlar yer alıyor.
Kullanıcılar, belli etiketlerle sunulmuş yayınların ayrıntılı raporlarına erişebiliyor ve birleştirilmiş bir internet arayüzünden takipçilerle etkileşime geçebiliyor.
Ayda 149 dolarla başlayan Totems’in fiyatı, pek çok küçük işletmecinin bütçesini aşabilir.

4. Iconosquare (nam-ı diğer Statigram)

4

Iconosquare, platformunda çeşitli araçlar sunuyor: Bilgisayarınızı Instagram’ın farklı bölümlerini görmeniz için kullanmaya olanak sağlayan bir görücüye sahip. Bununla birlikte başka araçlar da içeriyor:
  • Takip ettiğiniz kişilerin yayınladığı resim ve videolar,
  • Sizin kendi yayınınız,
  • Beğendiğiniz resimler ve videolar,
  • Kullanıcı profilleri.
Aynı zamanda resimleri beğenebilir ve tekrar yayınlayabilir, kullanıcı takip edebilir, resimleri Pinterest, Tumblr, Facebook ve Twitter gibi başka sosyal ağlarda paylaşabilirsiniz. Platform, bunun yanında bir arama motoru da barındırıyor.
Dahası var: Iconosquare, Instagram hesabınızı takip eden detaylı bir istatistik sunuyor. Bu istatistiğin içinde aldığınız beğenilerin ve en çok beğenilen fotoğrafların sayısını, fotoğraf başına düşen ortalama beğeni ve yorum sayısını, kullanıcı büyüme grafiklerini ve daha fazlasını bulabilirsiniz.
Bu platform üzerinden hesabınızı yönetebilir ve hatta resim ve video yarışmalarıyla, Facebook Sayfası etiketleriyle, resim galerileriyle ve takip tuşuyla hesabınızı tanıtabilirsiniz.
Bir üst özellik olan yarışmalar dışında Iconosquare’i kullanması ücretsiz.

5. Overgram

5
Overgram, bir diğer deyimiyle “Over”, resimlere metin ve sanat ekleyen bir iOS uygulaması. Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde giderek meşhur olan bir pratik.
Uygulama; eğlenceli, profesyonel, sanatsal ve el yapımı gibi çoğu stil kategorilerini kapsayan 28 yazı tipine sahip. Aynı zamanda metinleri ve resimleri düzenleyen özellikler de mevcut.

6. Offerpop Fotoğraf Yarışmaları

6
Bu özellik, kullanıcıların sosyal ağlar üzerinden katılabileceği ve oy verebileceği fotoğraf yarışmalarını kullanarak size işinizi tanıtma fırsatı sağlıyor. Mobil cihazlara uygun hale getirilmiş eksiksiz bir çözüm.
Offerpop fotoğraf yarışmalarını denemesi bedava. Fiyatlar ayda 16 dolardan başlıyor.

7. PicFrame

7
PicFrame, çoklu fotoğrafları kolaja dönüştürmenize ve Facebook, Instagram, Twitter, Flickr ve Tumblr gibi yerlerde paylaşmanıza yardımcı oluyor. iOS, Android ve Blackberry’de mevcut. Mac bilgisayarlar için masaüstü sürümünü de bulabilirsiniz.

8. dlvr.it

8
dlvr.it, içeriği anında birleştirmenin bir yolunu sunuyor. Site yakın zamanda, Instagram fotoğraflarınızı tüm sosyal ağlarda paylaşmanızı sağlayan bir özellik ekledi.

9. PicFlow

9
PicFlow, Instagram resimlerinizi müzikli bir slayt gösterisine dönüştüren bir iOS uygulaması.

10. Instarchive

10
Instagram’da yayınladığınız resimlerin yedeğini almak her zaman için iyidir. Instarchive sizin için bunu sağlıyor! Tüm fotoğraflarınızı topluyor ve bir zip dosyasında depolayarak bilgisayarınıza kaydediyor.

Gündemi takip etmek icin Tweetdeck’i etkin kullanma yollari

Gündemi takip etmek için Tweetdeck'i etkin kullanma yolları
Twitter gerçek zamanlı paylaşımlarla gündemi takip etmek için harika bir kaynak. Son zamanlarda ülke gündeminin yoğunluğunda yakından da deneyimlediğimiz gibi televizyondan alamadığımız haberleri ilk olarak Twitter'dan duyuyoruz. Ancak karışık zaman akışı içinde bazı haberleri de anlık olarak yakalayamayabiliyoruz. İşte bu noktada yardım alabileceğimiz, daha bu amaca uygun bir platform daha var: Tweetdeck.
Sadece yalnızca ülke ya da dünya gündemi için değil belirli konulara özel gelişmelerden haberdar olmak isteyenler için de Twitter paylaşımları oldukça yardımcı bir platform. Takip ettiğiniz kullanıcıları eğer belli bir sektör, alandan seçtiyseniz Twitter sayesinde o alan hakkındaki taze olayları onlardan duyabilirsiniz. Aynı şekilde belli yayıncıları takip ederek son haberleri Twitter hesaplarından, siteleri tek tek gezmenize gerek kalmadan alabilirsiniz.
Ancak dediğimiz gibi Twitter artık çok kalabalık ve dolayısıyla o tweet yoğunluğu içinde önemli haberleri, gelişmeleri kaçırabiliyoruz. İşte bu olasılığı ortadan kaldırmak için ise resmi Twitter uygulaması olan Tweetdeck gelişmiş filtreleme özelliği ile gündemi Twitter’dan takip etmek isteyenlerin ihtiyaçlarına cevap olabiliyor.
Biz de buradan yola çıkarak gündemi takip etmek ve hiçbir haberi kaçırmamak için Tweetdeck’i nasıl yaratıcı şekillerde kullanabileceğinize dair küçük tüyoları sıraladık.
1) Filtre butonu
Sizin için yararlı olabilecek tweet’leri görmek istiyorsanız kullanmanız gereken özellik: Filtreleme
  • Anahtar kelime eleme
Belli bir konu hakkındaki tweet’leri görmek istiyorsunuz ancak gereksiz, sizi ilgilendirmeyen tweet’lerle de vakit kaybetmek istemiyorsunuz. Bunun için anahtar kelime elemesi yapabilirsiniz.
Örneğin, Dünya Kupası’nı tweet’lerden takip etmek istiyorsunuz ancak sizi Hollanda maçı hiç ilgilendirmiyor, “Hollanda” kelimesini çıkartarak bu kelimenin geçtiği tweet’leri akıştan eleyebilirsiniz.
hollanda
  • Retweet eleme
Sadece orijinal tweet’leri görmek ve tanımadığınız kişilerin tweet’lerinin retweet şeklinde karşınıza gelmesini istemiyorsanız retweet’leri de kapatabilirsiniz.
  • Etkileşime göre filtreleme
Viral olabilecek tweet’leri önceden kestirmek istiyorsanız yüksek retweet ve favori alan tweet’leri görmek için etkileşime göre filtreleme yapabilirsiniz.
2) Son dakika haberlerine ulaşma
Eğer son dakika gelişmelerine ilk olarak ulaşmak istiyorsanız anahtar kelime belirlemesi yapabilir ve buna göre bir filtre düzeneği kurabilirsiniz.
Son haberlerin diyelim genellikle “Son dakika”, “Flaş” gibi kelimelerle verildiğini düşünürsek sadece bu kelimelerin geçtiği tweet’leri sıralayabilirsiniz.
sondakika
3) Arama araçları
Twitter’da olduğu gibi Tweetdeck’in arama özelliğinden de filtrelenmiş arama sonuçlarına ulaşmanız mümkün.
Örneğin Malezya uçağı hakkında Radikal’de çıkmış haberleri görmek istiyorsunuz. Arama kutusuna “Radikal #Malezya” yazarak Radikal’in içinde Malezya geçen son tweet’lerini görebilirsiniz.
malezya

Twitter organik tweet analizlerini kullanıcılara sundu


Twitter tüm kullanıcılar için organik tweet analytics hizmetini kullanıma sundu










Twitter, organik tweet'ler için detaylı tweet analytics hizmeti başlattı. Organik tweet'lerinin performansını ölçen ve analiz eden yeni Twitter analytics'in dikkat çeken tarafı ise sadece reklamverenlere değil kullanıcıların tümüne açık olması.
ads.twitter.com/user/*/tweets bağlantısından herkesin erişimine açılan organik tweet analytics ile ilk defa hem reklamverenler hem de kullanıcılar tweet’lerinin ne kadar görüntülendiğini ve ne kadar etkileşim yarattığını ölçebilecekler. Bundan önce Twitter‘ın reklamverenlere sadece promosyonlu tweet’leri için benzer analytics hizmeti sunduğunu hatırlatmakta fayda var.
Yeni organik tweet analytics hizmetiyle birlikte tweet’lerimizin gerçek zamanlı olarak nasıl performans gösterdiğini görebilirken görüntülenme, toplam etkileşim sayısı ve retweet’leri karşılaştırabileceksiniz.
Tweet-Activity-analytics-for-duyguuuarslan
Her organik tweet için etkileşim oranını da gösteren analytics ekranı son 28 gün içindeki performansınızı ayrıca grafiklerle de ortaya koyuyor. Bununla da kalmayan analytics ekranından tweet’lerin üzerine tıklayarak görüntülemeler, link tıklamaları, detay genişletmeleri, embed medya tıklamaları, kullanıcı profil tıklamaları ve tabii retweet’ler, favoriler, cevaplar gibi çok detaylı analizlere ulaşabiliyorsunuz.
analytics-for-duyguuuarslan
Reklamverenler ayrıca bu tweet performans ölçümlemelerini CSV dosyasına aktararak hem organik hem promosyonlu verilerini elde edebilecekler ve bu dosyalar üzerinde çalışabilecekler.
Tüm bu detaylı ölçümlemeler markaların Twitter stratejisini gözden geçirmesini sağlarken böylelikle en fazla etkileşim aldıkları, en fazla görüntüleme sayısına ulaştıkları içerik türleri, zaman dilimlerini yeniden analiz etme şansına kavuşacaklar. Bununla birlikte normal kullanıcılar da bu hizmetle Twitter analytics okuma bağımlısı olacağa ve kullanıcılar arasında etkileşimlerin önemi daha da artacağa benziyor gibi gözüküyor.

Facebook Promosyonlu içeriklerin doğru kişilere ulaşmasını nasıl sağlarsınız?


Facebook Tüyoları: Promosyonlu içeriklerin doğru kişilere ulaşmasını nasıl sağlarsınız?
Facebook sayfanızda bir içerik paylaştınız. Olabildiğince çok kişiye ulaşmasını istiyorsunuz ama malum haber kaynağı algoritması sebebiyle içeriğinizin organik olarak hedeflediğiniz kitlenin tümüne ulaşması çok zor. Bu durumda başvurabileceğiniz en iyi yöntemlerin başında gönderileri Facebook'un öne çıkarma özelliğini kullanmak geliyor.
Facebook paylaşımlarını haber kaynağında görünür yapmak için kullanılan gönderileri öne çıkarma ile hayranlarınıza ulaşmanız mümkün. İçeriğinizin haber kaynağında görülmeme olasılığını ortadan kaldıran bu özellikle sadece birkaç adımda amacınıza ulaşabiliyorsunuz.
Ancak eğer paylaşımınız belli bir kitleyi hedefliyorsa yani öne çıkardığınız gönderiyi sadece belli kişileri görmesini istiyorsanız promosyonlu içeriğinizde ufak kişiselleştirmeler yapmanız ve hedef kitlenizi baştan düzenlemeniz gerekiyor.
Eğer öne çıkarılmış gönderinizin gösterileceği kullanıcıları baştan belirlemek ve böylelikle nokta atışı yapmak istiyorsanız iki farklı yöntem izleyebilirsiniz. Bunları ayrı ayrı aşağıda sıraladık.
İlk yöntem:
1. Power Editor’den yeni bir “Saved Target Audience” oluşturun.
powerditor
2. Bu hedef kitlesinin demografik, yaş, ilgi alanları gibi özelliklerini belirleyin.
audience1
3. Paylaşımınızın altındaki “Gönderiyi Öne Çıkar” butonuna tıklayın ve az önce oluşturduğunuz hedef kitlesini seçin.
4. Bütçenizi ayarlayın ve öne çıkarılmış gönderinizi yayına alın.
audienceboost
(Bu özelliğin az hayranı olan Facebook sayfalarına açık olmadığını da ekleyelim)
İkinci yöntem:
1. Power Editor’e girmeden direkt olarak paylaşımınızın altındaki “Gönderiyi Öne Çıkar” bölümüne gelin.
audience2
2. Burada size hedef kitlenizi soracaktır. Bu kısımdan ulaşmak istediğiniz kişilerin özelliklerini seçebilirsiniz.
3. Oluşturduğunuz kitleyi seçerek bütçenizi belirleyin. Şimdi öne çıkarılmış gönderinizle istediğiniz kişilere ulaşmaya hazırsınız.
audience3

LinkedIn Profilinizi yeni iş arayışınıza göre nasıl düzenlemelisiniz?


LinkedIn tüyoları: Profilinizi yeni iş arayışınıza göre nasıl düzenlemelisiniz?
LinkedIn profesyonel kariyerlerine devam edenler kadar iş arayışı içinde olanları potansiyel işverenleriyle buluşturmasıyla da öne çıkan bir platform. Mevcut işinizden ayrıldığınızda size yeni kariyer kapıları açma fırsatı sunan LinkedIn'de hayalinizdeki işe kavuşmanızın önündeki ilk adım ise profilinizi iş arayışınıza göre düzenlemek.
Mevcut işinizden ayrıldığınızda yeni iş fırsatları için iş ilanı yayınlayan site ve platformlarda arayışınızı sürdürürken halihazırda profilinizin olduğu LinkedIn de sizi hayalinizdeki işe kavuşturabilir.
LinkedIn‘de yayınlanan iş ilanları bu anlamda size yardımcı olabilecekken diğer yandan da işverenlerin dikkatini çekecek bir profille iş teklifleri alabilirsiniz. Tabii bunun için önce mevcut profilinizi iş arayışı içinde olduğunuzu belirten bir şekilde düzenlemeniz gerekiyor.
Sadece iş aradığınız konusunda değil kariyerinizi ilerletmek istediğiniz iş alanına uygun olarak da profilinizi baştan gözden geçirmeniz gerekiyor. İşverenlerin, şirketlerin LinkedIn’de önce sosyal CV’niz anlamına gelen profilinize baktığını düşünürsek bu anlamda iş arayışı içinde olanların bazı profil bölümlerini iyileştirmek için ekstra mesai harcamaları lazım.
Biz de bundan yola çıkarak iş arayışı içinde olanların profillerini buna uygun nasıl düzenlemeleri gerektiğini küçük ipuçlarıyla özetledik.
pierre-cat-looking-for-job
Ünvanınızı güncelleyin
İş aradığınızı profilinizde belirtmenin en iyi yolu bunu ünvanınıza taşımak. Profilinizin hemen girişinde dikkat çeken bu bölüme iş arayışı içinde olduğunuzu yazmak şirketleri için çalışan arayışı içinde olanların da profilinize o gözle bakmasını sağlayacaktır.
Ancak buraya yazacağınız “yeni ünvan”ın da önemi büyük. “İşsizim”, “İş arıyorum” gibi basit ve çok da çekici olmayan cümleler yerine “Yeni fırsatlara açık deneyimli dijital pazarlama uzmanı” gibi ünvanlarla kendinizi diğerlerine daha açıklayıcı ve ilgi çekici bir şekilde tanıtabilirsiniz.
Özetinizi iş arayışınıza göre uyarlayın
Özet kısmını şirketlere direkt mesaj vermek için kullanabilirsiniz. Şu ana kadar yaptıklarınız, kariyer hedeflerinizi bu bölümde anlatarak sizi neden işe almaları konusunda onlara nokta atışı mesajlar gönderebilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken çalışmak istediğiniz alan ve pozisyonla ilgili anahtar kelimeleri kullanarak daha fazla işvereni profilinize çekmek ve sizi farketmelerini sağlamak.
İş deneyimlerinizden son işinizi değiştirin
İşlerinden ayrılmış olsalar bile iş deneyimlerinde hala eski şirketlerinde çalışıyor olarak gözükmeyi tercih eden LinkedIn üyeleri de yok değil ancak bu hem yanlış bir bilgi olacağından hem de yetenek avcısı şirketlerin sizi es geçmesine sebep olacağından bu bölümü de değiştirmeniz daha mantıklı olacaktır.
Son şirketinizle yollarınızı ayırdığınız tarihi girerek de burayı bırakmak çok doğru bir tercih değil. Bunun yerine bitiş tarihini belirttikten sonra açıklama kısmında o şirketteki pozisyonunuzu ve iş yükümlülüklerinizi belirtin ve bundan sonra mutlaka orada kazandığınız deneyimlerle yeni işinizde neler yapacağınızı anlatın. Böylelikle işverenlerin sizi farketmesini daha kolay sağlarsınız.
Bağlantılarınızdan tavsiyeler yazmanızı isteyin
Bir CV’nin olmazsa olmazı nasıl referanslarsa iş arayışı içinde olan bir LinkedIn kullanıcısının profilinde yer alması gereken ilk şey tavsiyeler. Bir sonraki işvereninize sizi başka profesyonellerin bakış açısından tanıtacak olan bu tavsiyeler bir işi alıp almamanızı belirleyebilir. Bu sebeple özellikle birlikte iş yaptığınız kişilerden sizin için tavsiyeler yazmasını rica edin. Burada bağlantılarınızın sizin neden iyi bir çalışan olacağınızı belirten cümleleri hayalinizdeki işe kavuşmanızda oldukça etkili olacaktır.

Sıkça yapılan blog hataları ve çözümleri


Blog Tüyoları: Sıkça yapılan blog hataları ve çözümleri










Blog sahipleri ve yazarlarının istediği trafiğe ulaşamaması, okuyucuları tatmin edememesi, hedef kitlelerine ulaşamamasının önünde birçok sebep var. Bu sebeplerin özünde ise blog yazarlarının birçoğunun doğru bilinen yanlışları sıklıkla içeriklerinde ve stratejilerinde uygulaması yatıyor.
İnternet üzerindeki blogların sayısı arttıkça rekabet de artıyor ve hedef okur kitleniz diğer platformlara da kaymaya başlıyor. İşte bu noktada okurların neden başkalarının değil de sizin içeriklerinizi tercih etmesi gerektiği konusu önem kazanıyor.
Okurların sizin içeriklerinizi tercih etmemesinin bir sebebi de sizin çıplak gözle belki de göremediğiniz ancak okurların dışarıdan fark ettiği noktalar, zayıflıklar. Bu zayıflıklar ne kadar kaliteli, dolu bir içeriğiniz olursa olsun sizi okuyucu kitlesine yetersiz gözüktürdüğünden sadık okuyucu kitle oluşturmanız da o kadar zorlaşacaktır.
Peki bu zayıflıklar neler? Onları düzeltmenin yolları neler? Biz de bu sorudan yola çıkarak blog yazarlarının sık sık yaptığı hataları çözüm yolları ile birlikte derledik.
mistakes
Sabit bir stratejiniz yok
Hata:
  • İçeriği neden yazdığınız belirsiz
  • İçeriğin amacı yok
  • Sadece ilham geldiğinde yazıyorsunuz
Tüm bu hatalar plansız bir şekilde içerik ürettiğinizi gösteriyor. Bir amacınız dolayısıyla bir stratejiniz yok. Bu sebeple içerikleriniz okurların bir ihtiyacını karşılamıyor, bir sorunlarını çözmüyor. Yayınladığınız içerikler birbirinden bağımsız, anlam ifade etmeyen yazılar olarak kalıyor.
Çözüm:
  • Yazıya başlamadan önce hedefler belirleyin
  • İçerik takvimi tutun
  • Amaçlarınıza ulaşmak için gereken adımları izleyin
Böylelikle okurlar içeriğinizin temelinde amacı sezecek ve her kelime seçiminizde bile o amacın etkisini hissedeceklerdir. Bunu tutarlı bir şekilde yaptığınızda ise sadık okuyucular oluşturmanız çok zor olmayacaktır.
Tutmadığınız sözler veriyorsunuz
Hata:
  • Başlığınız içeriğinizle uyuşmuyor
  • Tavsiyeleriniz gerçekçi değil
  • Mesaj iletmiyorsunuz
İçeriğin amacına uygun olan gerçekçi tavsiyeler vermeyen içerikler okuyuculara da bir şey vermez. Genellikle eğlenceli, hap içerik yaratanlarda görülen bir hata ise okuyucunun anında unutacağı ve onda etki bırakmayacak yazıların ortaya çıkmasına sebep olur.
Çözüm:
  • Küçük başlayın, büyük vaatlerde bulunmayın
  • Sınırlar belirleyin
  • Güçlü yanlarınızı öne çıkarın
İyi bir blog yazarı olmak demek dünyanın bütün sorularının cevabını biliyor olmak demek değil. Bu yüzden dünyanın en önde gelen uzmanlarından biri gibi davranmak yerine bilginiz, araştırmalarınız, deneyimleriniz çerçevesinde okuyuculara yardımcı olmaya çalışarak tutamayacağınız sözler vermeyin.
 Genel bilgiler hakkında yazıyorsunuz
Hata:
  • Havada kalmış konular seçiyorsunuz
  • Okuyucuyu eğitmiyorsunuz
  • Herkesin yazabileceği bir içerik çıkartıyorsunuz
Eşsiz, her yerde bulunmayan ve aydınlatıcı bir içerik sunmuyorsanız okuyucuların da sizi tercih etmesinin bir önemi kalmaz; zira etmezler de. Bu yüzden okurlara bir otorite olduğunuzu gösteren içerikler üretmeniz lazım.
Çözüm:
  • Kendinize ait bir fikriniz olsun
  • Araştırma yapın
  • Markalaşın
Herkes kelimeleri bir araya getirip bir şeyler yazabilir; ancak sizin bir yazar olarak farkınız okuyuculara yeni bir perspektif sunmak. Sizin kendi markanızı yaratmanızı sağlayan bu süreci başlatmanın ilk yolu ise okuyuculara eşsiz ve yararlı bilgiler, içerikler sunmak.
Decision-Making
Dağınıksınız
Hata:
  • Odağınızı çok çabuk kaybediyorsunuz
  • Konuyu dağıtıyorsunuz
  • Başkalarını taklit ediyorsunuz
Bir yazının içinde daldan dala atlamanız, çok fazla alakasız detayla ana konudan uzaklaşmanız okurların da kafasını karıştıracak ve dikkatlerini dağıtacaktır. Aynı şekilde başka bir yazarın tonunu ve tarzını almanız da özgünlüğünüzü kaybetmenize sebep olacaktır.
Çözüm:
  • Kendi tarzınızı yaratın
  • Seçici olun
  • Hedeflerinizden sapmayın
Bütün fikirlerinizi, bilginizi tek bir içeriğe sığdıramazsınız. Eğer gerçekten o konuda söyleyecek çok şeyiniz varsa tek bir içerik içinde dağılmak, bölünmek yerine bunu bölümler halinde yazı haline dönüştürün.
Çok fazla kelime kullanıyorsunuz
Hata:
  • Cümleleriniz çok uzun
  • Paragraflarınız çok uzun
  • İçerikleriniz çok uzun
Artık long form içerikler eski popülaritesini kaybetti. Okurların internette yapacak çok işi var, içerik okumaya ayıracak vakitleri ise o kadar çok yok. Bu yüzden ilgiyi üzerinde tutacak kadar uzunlukta cümleler, paragraflar, içeriklere yönelmek artık bir zorunluluk.
Çözüm:
  • Fikirlerinizi basitleştirin
  • Kelime sınırlamaları belirleyin
  • Okuyucu gibi düşünün
İçeriğinizin bilgilendirici olduğu kadar okuyucu için keyif verici bir süreç olmasını istiyorsanız biraz da onların gözünden dünyaya bakmalısınız. Okuyucu dikkatinin dağılacağından eminseniz fikirlerinizi basite indirgeyin ve onları çok uzun içeriklerle sınamayın.
Tekdüze bir dil kullanıyorsunuz
Hata:
  • Klişeleri tekrarlıyorsunuz
  • Sıkıcı ifadeler kullanıyorsunuz
  • Sıradan konseptler sunuyorsunuz
Sürekli kullanılan, her yerde okuduğumuz ifadelerle okuyucularınızı etkileyemez, onların ilgisini yazınıza çekemezsiniz. Bu yüzden özgün olun ve kendi dilinizi oluşturun.
Çözüm:
  • Yaratıcı olun
  • Belli noktalara nüfuz edin
  • Kendinizi yenileyin
Mesajınızı okura detaylı bir dille aktarın. Klişelerden, basmakalıp cümlelerden, TRT dilinden kaçının. Bunun yerine yaratıcı, ilgi çekici ve yenilikçi cümlelerle farkınızı gösterin.

Email Listenizi Sosyal Medya İle Genişletin

Email Listenizi Sosyal Medya İle Genişletin
Sosyal medya üzerinden markanızı takip eden kullanıcıları uygulayacağınız birkaç basit yöntemle email listenize dahil ederek işinizi büyütme ve geliştirme konusunda fayda sağlayabilirsiniz.
Günümüzde en yoğun kullanılan iletişim kanallarından biri emailler. Tüketicilerin yüzde 91’i gün içerisinde maillerini kontrol ediyor. Bu nedenle pazarlamacıların da en önem verdikleri verilerden biri email listeleri oluyor. Sosyal medyanın bugünlerdeki popülerliğini de göz önünde bulundurduğumuzda firmaların email listelerini takipçileri ile arttırmaları ve bu yol üzerinden etkileşim oluşturmaları fayda sağlayacak bir adım haline dönüşüyor.
Bu yazımızda size email listesi oluşturmada sosyal medyayı kullanabilmeniz için 5 etkili yöntemsunacağız.

1. Basit bir giriş formu kullanın.
Mail listenizi sosyal medya üzerinden genişletebilmek için yapacağınız ilk adım kullanımı basit formlarsunmaktır. Kullanıcılardan gerekli gereksiz çok fazla bilgi isteyerek vakit kaybetmelerine neden olmayacak şekilde düzenlenen formlar her zaman daha kullanışlıdır.
Markanızın Facebook sayfasının sağ üst tarafında bir email kayıt formu oluşturabilir ve bu form üzerinden email toplayabilirsiniz. Burada takipçilerinizin sekmeye tıklayarak forma ulaşması oldukça kolaydır. Burada kullandığınız imajın takipçileriniz ve hedef kitle açısından teşvik edici (call to action)olmasına dikkat edin.
facebook email kayıt formu
Facebook sayfasına bir email kayıt formu eklemek ya da kurmak için birçok farklı uygulama seçeneği var ve en çok kullanılanlar hazır uygulama şeklindeki araçlardır. İşte bunlardan bazıları:
Bu uygulamaların dışında Facebook sayfanızda bulunan sekmelerdeki ok işaretine tıkladıktan sonra  karşınıza çıkan açılır menüden de + işaretini tıklayarak daha fazla seçenek bulabilirsiniz.
facebook uygulama sekmeleri
Uygulamaları yükledikten sonra karşınıza çıkacak yönergeler ile sayfanıza entegre edebilir ve kullanmaya başlayabilirsiniz. Bu bölümde takipçilerinizi web sitenize ya da diğer sosyal ağlarınıza yönlendirmek için bağlantılar da oluşturabilirsiniz.
Twitter sayfanız bu konu için oldukça sınırlı bir yapıya sahiptir. Burada takipçilerinizi email formuna yönlendirmek için hakkınızda açıklama yazdığınız bölüme kısaltılmış bir bağlantı ekleyebilirsiniz.
Google+ hesabınızda formunuzu yine açıklama ya da “Hakkımda” kısmına kısaltılmış bağlantı olarak ekleyebilirsiniz.

2. Sosyal platformlarda özel içerikler oluşturun.
Birçok firma kendi email listesine özel içerikler oluşturarak paylaşmaktadır. Özel içeriklerinizi sosyal medya kanallarında da oluşturun. E-kitaplar, infografikler, uzun makaleler gibi markanızı takip edenler için özel içerikler paylaşabilir ve içeriği görmek isteyenlerin varış sayfasına bir email kayıt formu ekleyerek kayıt için teşvik edebilirsiniz.
sosyal medyaya özel içerik
Özel içeriklerinizi Facebook, Twitter, Linkedin ve Google+ sayfalarınızdan duyurarak ilgi ve trafik sağlayın. En iyi şekilde trafik çekmek, tıklama ve etkileşim almak için içeriklerinizi görsellerle zenginleştirebilirsiniz.

3. Email listeniz ile bültenler paylaşın, fırsatlar sunun.
Listenize daha fazla kişinin kayıt olabilmesi için bazı teşvik edici unsurlar işinize yarayabilir. Bunlardan birisi de paylaşacağınız bültenlerdir. Sosyal medya bu teşvik için oldukça faydalı bir ortamdır.
email listesi sosyal medya
Birçok e-ticaret sitesi email listesindeki müşterilerine çeşitli fırsatlar sunar. Email listenize kayıt olanlarla indirim haberlerini paylaşabilir, bir adım daha ileri giderek listenize kayıt yaptıranlara özel indirimleriniz olacağını duyurabilirsiniz. Bu duyuruyu yine güçlü bir görsel ile desteklemeniz faydalı olacaktır.

4. Email listenizi genişletmek için web seminerleri düzenleyin.
İşiniz ya da faaliyet gösterdiğiniz sektör ile ilgili gelişmeleri paylaşabilmek ve tartışabilmek için web seminerleri düzenleyin. Sosyal medya platformlarında duyuracağınız bu seminerlere katılacak takipçilerinizden email listenize kayıt olmalarını isteyebilirsiniz. Böylece markanız ve sektörünüzle yakından ilgili kişilerin dikkatini çekmiş olursunuz.
web semineri hangout
Web seminerinizi Google Hangout üzerinden gerçekleştirecekseniz, paylaştığınız linkleri email kayıt formuna yönlendirin. Aynı şekilde Any MeetingGoToWebinarPGIReady Talk ya da Join.me benzeri programlar üzerinden gerçekleştireceğiniz seminerlerde, etkinliğe giriş öncesi bir email kayıt formu ile listenizi genişletin.
Seminerlerinizi sosyal medya iletilerinizden duyurarak bu kayıt formlarına trafik çekebilirsiniz.

5. Yarışma ve çekilişler düzenleyin.
Email listesini sosyal medya üzerinde geliştirmek için kullanabileceğiniz en etkili yollardan biri yarışma ve çekilişlerle ödül vermektir. Pazarlamacılar genellikle yarışma ve çekilişleri sosyal medyadaki takipçileri arttırmak için kullanırlar. Burada asıl amaç her zaman için email listesini genişletmek olmalıdır.
Sosyal medya kanalları arasında diğerlerine kıyasla en özelleştirilebilir yarışmalar Facebook üzerinden gerçekleştirilir. Facebook üzerinden bir uygulama sekmesi oluşturarak ya da ileti girerek yarışmalar düzenleyebilirsiniz. Fakat email toplamak için en uygun yaklaşım bir Facebook uygulaması geliştirmektir.
facebook yarışma ve çekilişleri
Yarışma ve çekilişleriniz için bir Facebook uygulaması geliştirebilir ya da Facebook ve diğer sosyal medya kanalları üzerinden duyuracağınız bir mikrosite oluşturabilirsiniz. Facebook uygulamaları için aşağıdaki araçlardan birini kullanabilirsiniz.
Uygulamalarınızda katılımcıların girişi için bir kayıt formu oluşturun. Böylece yapacağınız yarışma ve çekilişlere katılan takipçilerinizin email listenize kayıt olmasını sağlayabilirsiniz.
Yarışma ve çekiliş sonucunda kazananlara vereceğiniz ödüller bu uygulamalara katılım ve dolayısıyla email listenize kayıt açısından teşvik edici olacaktır.
Twitter’da benzer yarışmaları katılımcıların email kaydı ile girebilecekleri OfferpopBinkdWoobox,OneKontest ve Wishpond gibi uygulamalar aracılığı ile yapabilirsiniz. Pinterest’te ise Piqora ya daCurlate farklı yarışmalar düzenlemek için uygun olabilir.
Yarışma uygulamalarını yayınladıktan sonra diğer sosyal medya hesaplarınız üzerinden duyurusunu yaparak trafik çekebilir ve bu yolla farklı kanallardaki takipçilerinizi diğer sosyal medya sayfalarınıza da yönlendirebilirsiniz.

Sonuç
Email listenizi genişletmek işinizde büyümeye devam etmeniz ve başarı sağlamanız konusunda hayati rol oynuyor. Yukarıda bahsettiğimiz yöntemlerle sosyal medyada markanızı ya da firmanızı takip eden kitle ile daha sağlam bir iletişim kurabilirsiniz.