Facebook haber kaynağınızı istemediğiniz paylaşımlardan korumak için 5 ipucu

Tüm kullanıcıların mutlaka sık sık paylaşımda bulunduğu ya da en azından günde 3-4 kez girip paylaşılanları takip ettiği bir sosyal ağ olan Facebook, zaman zaman hoşlanmadığımız içeriklerle de can sıkabiliyor.

Özellikle herkesin tek tek paylaştığı aynı içerikler bir süre sonra gerçekten tahammülsüzlük yaratabiliyor. Peki Facebook haber kaynağındaki bu tarz hoşumuza gitmeyen paylaşımları görmemek ya da en azından daha az görmek için neler yapabiliriz?

Takibi bırakmak

Paylaştığı içeriklerle sizi farklı nedenlerle rahatsız eden arkadaşınızı takip etmemek bu konuda yapabileceğiniz en kolay işlem. Böylece takibi bırakmak istediğinizi belirttiğiniz kişinin paylaşımları artık haber kaynağınızda görünmüyor.

Diğer bi seçenek de o kişinin Facebook sayfasına girerek takip kısmını takibi bırak olarak işaretlemek

Facebook sayfalarının içeriklerini engellemek

Takip ettiğiniz Facebook sayfalarının paylaştığı içerikler de canınızı sıkmaya başladıysa aşağıdaki şekilde o sayfadan gelen tüm paylaşımların haber kaynağınızda görünmesini engelleyebilirsiniz.

Facebook’a görmek isteğiniz içerikleri söyleyin

Facebook’un görmekten hoşlanmadığınız içeriklerden haberdar olmasını ve bu tarz içeriklere haber kaynağınızda yer vermemesini istiyorsanız aşağıdaki şekilde ‘Bunu görmek istemiyorum” ifadesini kullanarak artık haber kaynağınız bu konulara ilişkin içeriklerinden daha az yer almasını sağlayabilirsiniz.

Facebook anketine katılın

Eğer haber kaynağınızın daha kişiselleştirilmiş bir hal almasını istiyorsanız Diğer seçenekler sekmesi altındaki anket seçeneğini tercih ederek bunu gerçekleştirebilirsiniz.

Haber kaynağı tercihleri

Eğer takip ettiğiniz sayfalar ve arkadaşlarınız arasında kimlerin daha çok paylaşım yaptığını ve haber kaynağınızda daha çok yer aldığını göstermek istiyorsanız Facebook’un ana ayarlar bölümünden haber kaynağı tercihlerini görüntüleyerek bu ayrıntıları görebilirsiniz.

Trafiğinizi blog yoluyla nasıl attırabilirsiniz?

Facebook’un firmaları reklam vermeye yönlendirmek amacıyla yaptığı algoritma değişiklikleri nedeniyle erişimin azaldığını daha önce sizlere aktarmıştık.

Peki Facebook’ta azalan organik erişime karşı nasıl bir strateji belirlemelisiniz? Bunun ilk adımlarından birinin blog üzerinden içerik paylaşımının olduğunu söylememiz mümkün. Markaların blog üzerinden nasıl içerik üretebileceğini ve hangi mecrada yer alması gerektiği gibi detay konularına birlikte bakalım:

Blog üzerinden başarılı bir içerik pazarlaması

Facebook’un algoritma değişikliği, firmaları reklam vermek dışında, daha kaliteli içerikler oluşturarak kullanıcıların kendi sayfalarında bu içerikleri paylaşmaya ve bu yolla daha fazla kullanıcıya ulaşmaya yönlendiriyor. Bu da daha etkili bir içerik pazarlama stratejisi oluşturarak hedef kitleye değer sunan fark yaratan içerikler üretmeye yönlendiriyor.

Yani yaşanan gelişmeler markaları, sadece Facebook etkileşimleri ya da arama motoru optimizasyonu (SEO) ile organik trafik elde etmek dışında, kullanıcılara değer sunan ve markayı tercih etmesine neden olacak bir algı yaratmaya yönlendiriyor. Blog’lar bu anlamda başarılı bir içerik pazarlamasının en temel mecrası haline geliyor.

Peki firmanız için blog oluşturmaya karar verdikten sonra hangi adımları atmanız gerekiyor? İşte işinize yarayacak ipuçları…

İçerik konularını belirlemek

Blog’unuz için içerik oluşturmaya başlamadan önce hedef kitlenizin dikkatini çekecek ve daha fazla trafik elde etmenizi sağlayacak olan yazı konuları hakkında bir beyin fırtınası yapmanız faydalı olabilir. Ancak konu seçimi yaparken geniş bir hedef kitleye hitap etmek için her daldan bir şeyler seçmek yerine belirli bir düzen içinde hareket etmenizde fayda var.

Bu anlamda konu belirlerken “Hedef kitlemiz sosyal medyada hangi konulara ilgi gösteriyor? Sorusuna yanıt aramanız da size yol gösterebilir. İçeriklerinizin hedef kitlenize hitap eden şekilde oluşturmanız yani yazı dilinizin uygunluğu da son derece önemli. Sonuç olarak kaliteli, ihtiyaçlara çözüm sunan ve hedef kitleye hitap eden içerikler oluşturmaya odaklanmanız öncelikle dikkat etmeniz gereken noktalar.

İçerik pazarlama platformunuzu tanıma

İçerik pazarlama stratejilerini hayata geçireceğiniz bir blog oluştururken mutlaka kodlama bilmeniz ya da bilen biriyle çalışmanız gerekmiyor. Hatta artık program ya da mobil uygulama geliştirmek için bile mutlaka kodlama bilmenize gerek yok.  Blogger, WordPress, Tumblr gibi ücretsiz blog oluşturmanızı sağlayan siteler işinizi kolaylaştırıyor.

Bu platformları ve özelliklerini iyi bilmeniz size fayda sağlayabilir. Örneğin Blogger bir Google ürünü olması nedeniyle tüm Google ürünleriyle entegre bir şekilde çalışabilir. WordPress tasarım konusuna aşina olmayanların tercih edebileceği, kullanıcılara sunduğu yüzlerce ücretsiz temayla blog tasarımını kusursuz hale getirebilecek hizmetler sunuyor. Eğer işiniz görsel odaklı bir sektörde yer alıyorlarsa Tumblr iyi bir tercih olabilir.

İçerik özellikleri

İçeriklerinizi hazırlarken dikkat edeceğiniz bazı noktalar, daha etkileyici içerikler hazırlayarak, blog’unuzun daha fazla trafik almasını ve sosyal ağlarda bu içeriklerin daha fazla kullanıcı tarafından paylaşılmasını sağlayabilir. Örneğin;

Etkileyici başlık kullanımı: Farklı bir başlık, sayfanın ilk görüntülendiği anda okuyucuyu yazının geri kalanını okumaya teşvik edebilir. Bu anlamda anahtar kelime kullanımı ve başlığın 70 karakteri aşmaması da etkili yöntemler arasında yer alıyor.

Görsel kullanımı: İçerik oluştururken konu ile ilgili ve etkileyici görsel kullanımı içeriğin paylaşım oranını artırmanın en etkili yolları arasında yer alıyor.

İlk paragrafın etkisi: Arama sonuçlarında üst sıralarda görüntülenerek blog’unuza organik trafik sağlamak için özellikle ilk paragrafta anahtar kelime kullanımına dikkat etmenizde fayda var.

Blog içeriklerinin uzunluğu: Özellikle sosyal ağlarda paylaştığınız içeriklerin etkisini artırabilmek için blog içeriklerini kolayca okunabilecek uzunlukta olması önem taşıyor.

Sosyal ağlar: Blog’unuzda, kullanıcıların beğendikleri içerikleri sosyal ağlarda paylaşabilmesini sağlayan eklentilerin kullanılması içeriğin daha fazla kullanıcıya ulaşmasını kolaylaştırı

İçerik pazarlamasında LinkedIn Twitter’ın önünde

İçerikle Pazarlama Enstitüsü’nün (CMI) Aralık 2014 ayında yaptığı bir araştırmada ortaya çıkan verilere göre LinkedIn, Birleşik Krallık’ta Twitter‘ı geçti.

Yapılan araştırmada içerikle pazarlama uzmanlarına sorular yöneltildi. Uzmanların yüzde 96’sı, içerikle pazarlama mecrası olarak LinkedIn’ı kullandıklarını belirtirken, yüzde 89’u Twitter’ı da kullandıklarını belirtti. 2013 yılına ait araştırmada LinkedIn’i kullanan uzman sayısı yüzde 85’lerde seyrederken, Twitter’ın yüzde 89’la birinci konumda olduğunu hatırlatmakta fayda var.

2013 yılı ile 2014 yılını karşılaştırdığımızda içerik tarafında trendleri yakalamak mümkün. LinkedIn’in yüzde 100’e yaklaşması mutlaka iyi bir sonuç. Ancak yüzde artışlarına baktığımızda en büyük artışı yüzde 13’lük artışla Google+’ın yaptığını görüyoru. En büyük düşüş ise yüzde 8 ile Tumblr’da. Tumblr’ı yüzde 6 ile Foursquare ve yüzde 5 ile Pinterest takip ediyor. Facebook da düşüş yaşayan mecralar arasında.

Uzmanların Tumblr, Foursquare ve Pinterest’e yüz çevirmelerini, bu şirketlerin mutlaka dikkate alması gerekiyor.

PR konusunda firmaların verimliliğini artıracak ipuçları ve 4 araç

Halka ilişkiler çalışmalarının artan önemi bu alanı, firmaların hemen her konudaki faaliyetlerinde göz önünde bulundurması gereken bir mecra haline getirdi. Özellikle dijital pazarlamanın giderek artan önemine paralel olarak gelişen online PR çalışmaları, artık pazarlama stratejilerinin temel dayanaklarından biri.

Ancak kapsamı genişleyen halka ilişkiler faaliyetleri, firmaların bu mecradaki projelerini hayata geçirirken; önceliklerini, teslim tarihlerini, çalışılacak konuları, çalışan ve müşteri ilişkilerini yakından takip etmesini gerektiriyor.

Bu kadar farklı ve birbirinden bağımsız konuyu belirli bir sistem içinde takip ederek verimli olabilmek için teknolojiden faydalanmak mümkün. Takım çalışması, proje yönetimi ve iletişim konusunda yöneticilerin imdadına yetişen online araçlar işleri biraz olsun rahatlatıyor.

Peki PR uzmanları bu yoğun gündem içinde çalışma saatlerini nasıl düzenleyebilirler? İşte bu konuda yöneticilerin işine yarayacak bazı ipuçları…

Öncelikleri belirlemek

Güne başlarken o gün mutlaka yapılması gereken işleri öncelik sırasına göre listelemek işinizi kolaylaştırabilir. Bu konular genellikle zor ve zaman alacak tarzda olduğu için günün sonuna bırakılır.

Ancak bu yaklaşım konunun çözülmemesi ya da mesai saatinin uzaması anlamına gelebilir. Bu nedenle günlük iş planınızı yapmaktan hoşlandığınız işlere göre değil önceliklerinize göre hazırlamanızda fayda var.

Kesintileri önlemek

Etkili bir çalışma için o işe kesintisiz zaman ayırmak önemli bir nokta. Odaklandığınız noktada çeşitli etkenler tarafından bölünmeniz tekrar işe döndüğünüzde odaklanmak için vakit harcamanıza neden olabilir.

Telefon görüşmeleri, sıkıldığınız bir anda sosyal ağlara göz atmak istemeniz sizi işten uzaklaştırabilir. Eğer firmanın sosyal medya takibini yapacaksanız bunun için belirli bir zaman dilimini ayırmanız o süre içinde işlerinizi maddelendirerek halletmeniz yararlı olabilir.

Bu anlamda toplantılarınızın saatlerini de önceden belirlemenizde fayda var. Amacından sapan ve uzun saatler süren toplantılar verimliliğinizi düşürebilir.

Motivasyonunuzu artıracak bir yerde bulunmak

Eğer ofiste bulunmanızı gerektirmeyen işler için farklı bir yerde çalışmayı tercih ederseniz motivasyonunuzu artırabilirsiniz. İş planı yapmak, proje değerlendirme gibi çalışmalarınızı bulunmaktan hoşlandığınız bir yerde bulunmanız faydalı olabilir.

Verimliliğinizi artıracak araçlar

Hootsuite: Web tabanlı bir sosyal medya yönetim aracı olan Hootsuite tek bir platform üzerinden tüm sosyal ağlara ulaşabileceğiniz bir araç. Eş zamanlı olarak, birçok sosyal medya profilini yönetebileceğiniz bu araç, hem zaman yönetimi hem de organize olmak için önemli bir avantaj sunuyor. Hootsuite analiz ve raporlama konusunda da son derece gelişmiş bir araç.

Google Drive: Gittiğiniz her yere projelerinizi, raporlarınızı ve dokümanlarınızı götürmenizi sağlayan Google Drive bir bulut depolama servisi olarak verimliliğinizi artırma açısından işinize yarayabilir.

Mavenlink: Online proje yönetimi tecrübesi sunan ve takım çalışması için ortam sağlayan bir proje yönetim aracı olan Mavenlink’in  “en iyi ortak çalışma platformu” ve “proje yönetimi için en kapsamlı çözüm” gibi ödülleri bulunuyor.

MailChimp: Bir e-posta pazarlama aracı olan MailChimp, e-bülten tasarımı oluşturmaktan, e-postaları sosyal ağlarda paylaşmaya ve kullanıcılara toplu şekilde gönderilmesine kadar birçok önemli konuda firmaların işini kolaylaştırıyor.

Başarılı bir Facebook içeriğinin 5 özelliği

Facebook‘da her kullanıcının yüzlerce sayfa takip ettiği dönemleri yaşıyoruz. (En azından şimdilik.) Bunun anlamı, her bir kullanıcı arkadaşlarının dışında yüzlerce, özel hazırlanmış Facebook içeriği görüyor, etkileşime geçiyor.

En azından hazırlayanlar daha fazla kişinin görebilmesi ve etkileşime geçebilmesi için çabalıyor. Farklılaşmak bir şekilde daha fazla öne çıkmak için bazı konulara dikkat edilmesinde fayda var. Bu maddeler Facebook’a özel gibi dursa da her platform için uyarlayabileceğiniz şeylerdir.

1- En iyi içerik, link barındıran içeriktir. İçeriklerinizde mutlaka link verin.

Özellikle internet sitenize trafik çekmek için içerikler giriyorsanız linki mutlaka tıklatmaya yönlendirici bir mesaj ile paylaşın. Tıklanan içerik de ilgi çekerse çok daha fazla etkileşim yaratmış olursunuz. Facebook da açıkladığı verilerde link bulunan içeriklere yönlendiriyor. Farklı türlere ilişkin detayları da okuyabilirsiniz.

2- Kısa metinlerle paylaşılan içerikler daha fazla ilgi çeker. 

Herhangi bir şeye çok fazla tahamül edemediğimiz bir dönemdeyiz. Bu nedenle içeriklerinizi imkanlar dahilinde en kısa haliyle sunun. Araştırmalalar 40-70 karakter arasında olan paylaşımların en fazla etkileşime sahip olduğunu gösteriyor.

3- En iyi içerik, en yoğun zamanda “gönderilmeyen” içeriktir. 

Evet, uzun bir süre ben de dahil bir çok kişi müşterilerine her zaman “facebook sayfa istatistiklerine göre en aktif saatler şunlar, biz de o zaman paylaşalım” dedik fakat artık bu aktif saatler ortalamanın çok çok üzerinde aktif olunan ve dolayısıyla kullanıcıların çok fazla içerik bombardımanına sahip olduğu saatler anlamına geliyor. Bu nedenle en yoğun saat aralıkları değil de istatistiklerinize göre en yoğun 3. veya 4. saat aralığında paylaşım yaparsanız artışı yakalayabilirsiniz. Haftasonları da iyi bir zaman olabilir. Hubspot’un analizini de kaynak olarak baz alabilirsiniz.

4- Belli bir stratejiye dayalı içerik amacına ulaşır!

Her gün içerik paylaşmak çoğu marka için etkilidir ama unutulmaması gereken şey paylaşılan içeriğin kalitesidir. Her içerik, bir stratejinin parçası olmak zorundadır. Günü kurtarmak amacıyla paylaşılan içerikler faydadan çok zarar verir. Kitlenizi tanıyın, neyi isteyeceklerini bilin ve bu duoğrultuda viral yayılım sağlayabilecek içerikler hazırlayın.

5- Gündemi takip eden, gündeme dokunan içerikler ile takipçilerinizi yakalayın. 

Bu konu oldukça hassas bir konudur. Bir çok marka için de onaylanması zor bir konudur fakat doğru zamanda doğru atışı yaptığınız zaman çok büyük fayda sağlayabilecek bir konudur. Facebook paylaşımlarınızı yaparken gündemi mutlaka yakından takip edin ve söylemek istediğiniz şeyleri gündemi de içine katarak söyleyin böylece çok daha fazla dikkat çekebilirsiniz. Unutmayın, başarı hikayesi olabileceğiniz gibi bir krize de neden olabilirsiniz.

Firmanız için kusursuz bir Instagram profili oluşturmanın 5 yolu

Instagram, 300 milyonun üzerindeki aktif kullanıcısıyla ilgi odağı sosyal medya kanallarından biri. Ancak Instagram kullanımı zaman zaman yanlış anlaşılabiliyor. Özellikle sosyal medya pazarlaması faaliyetlerini Instagram ile desteklemek isteyen firmalar bazı önemli noktalarda hatalar yapabiliyor.

İster büyük bir marka ister küçük bir işletme olsun firmaların özellikle görsel hikayeleştirme konusunda destek aldıkları bu sosyal medya platformu web sitelerine daha fazla trafik sağlamak açısından son derece önemli.

Bu nedenle bu ağdan yararlanmak için gereken şartlardan ilki, kusursuz bir Instagram profili oluşturmak. Peki firmanızı yansıtan ve takipçilerinizin ilgisini çekecek bir Instagram profili nasıl oluşturulabilir?

1. Instagram firmanıza uygun bir platform mu?

Her şeyden önce Instagram’ın firmanıza uygun olup olmadığını tespit ederek işe başlayabilirsiniz. Instagram bilindiği gibi bir görsel paylaşım platformu. Bu nedenle eğer firmanız, görsel oluşturma konusunda sıkıntı çekmeyeceğiniz, takipçilerinizi ilgi çekici görsellerle etkileyebileceğiniz bir iş alanına sahipse mutlaka bir Instagram profili oluşturmalısınız.

2. Görsel ölçülerine dikkat etmek

Eğer bir firma profili oluşturmak istiyorsanız, profil resminizi logonuzdan oluşturmanızda fayda var. Instagram’da kusursuz görünecek bir profil resmi için görselinizin 180px x 180px boyutlarında olmasına özen göstermeniz gerekiyor.

3. Web adresi bilgisi

Firmanızın web adresini Instagram profil sayfasındaki URL kısmına eklemeyi unutmayın. Bu alanda kısaltılmış URL kullanmamaya dikkat etmeniz gerekiyor. Instagram bu tür kısaltılmış URL’leri engelleyebiliyor. Bu durum Instagram yoluyla elde edeceğiniz trafiği büyük ölçüde azalmasına neden olabilir.

4. Firma açıklaması

Instagram profilinizdeki açıklama kısmında 150 karakterlik bir kullanım alanınız var. Bu kısıtlı alanı firmanızı en iyi tarif edecek anahtar kelimeler ve sektöre ilişkin özel kalıplar kullanarak değerlendirmenizde fayda var.

5. Görsel paylaşımlarında logo kullanımı

Oluşturduğunuz görsellerin küçük bir kısmında logonuza yer vermeniz marka bilinirliğini artırma konusunda size yardımcı olabilir. Böylece takipçilerin zihinlerinde daha kolay yer edinebilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra paylaşımlarınızı yaparken hashtag kullanımına dikkat etmenizde ve sadece satış odaklı paylaşımlarda bulunmamanızda fayda var.

Firmanız için oluşturduğunuz Instagram profilini kusursuz hale getirmek için şu infografikteki bilgilerden de yararlanabilirsiniz…

Vine’ı daha etkili kullanmanızı sağlayacak 6 özellik

2. yaşını kutlayacak olan Vine, yaşadığı hızlı büyüme ile beklentilerin çok ötesinde ilgi gören bir uygulama haline geldi. Vine, kullanıcılar için kullanım kolaylığına sahip olan ve eğlenceli bir video uygulaması olmanın dışında markaların doğru hedef kitlesine ulaşmak için kullandığı etkili bir dijital kanal.

Vine’ın geçtiğimiz aylarda önce Android daha sonra da iOS için gerçekleştirdiği güncellemeyle birlikte artık bu platformu daha etkin şekilde kullanmak mümkün. Videoları loop özelliğiyle otomatik döngüye alan Vine kullanıcıların daha etkileyici videolar oluşturmasını ve dikkat çekici videoları daha kolay takip edebilmesi için çeşitli yenilikler gerçekleştirdi. İşte Vine’ı daha etkili kullanmanızı sağlayacak ipuçları…

Yeni videolar keşfetme ve paylaşma

Vine’ın gerçekleştirdiği güncellemeyle birlikte artık ilgi alanınızda olan bir konuyla ilgili takip etmediğiniz kişilerin videolarını da kolayca izleyebiliyorsunuz. Vine’ın sunduğu; sanat, aile, yiyecek, hayvanlar, komedi gibi kanallardan ilgi alanınıza girenleri seçerek “+” butonuyla bu kanalı ana sayfanıza ekleyebiliyorsunuz.

Doğrudan video paylaşımı

iOS 8 güncellemesiyle birlikte telefonunuzdaki videoları doğrudan Vine’a göndrebiliyorsunuz. Güncellemeden önce videoları sadece Vine’ın uygulama kamerası ile gerçekleştirebiliyorduk.

Temassız kayıt

Eğer  iOS işletim sistemine sahip olan bir cihazının varsa video kaydı için parmaklarınızı oynatmanıza gerek yok. iOS 5 ve üzeri işletim sistemine sahip cihazların AssistiveTouch adı verilen fiziksel temas gerektirmeyen özelliğini kullanarak Vine videolarınızı oluşturabilirsiniz. Özellikle stop-motion özelliğinde çekilecek 6 saniyelik videolar için iOS’un bu özelliği son derece faydalı.

Bu özelliği kullanmak için Ayarlar > Genel > Erişilebilirlik > AssistiveTouch > Yeni Hareket Yarat öğesini takip ederek kayıt için yeni bir hareket yaratabilirsiniz.

Vine videolarını yayınlamadan kaydetme

Vine videolarını yayınlamadan önce kaydederek kontrolünü yapabilirsiniz. Daha sonra paylaşım sekmesinden videonun paylaşımını gerçekleştirebilirsiniz.

Görüntü kopyalama

Eğer Vine’da video oluştururken aynı görüntüyü kopyalamak istiyorsanız bunu kolaylıkla yapabilirsiniz. Ayrıca Vine’da oluşturduğunuz videoyu eğer kırptıysanız kopyalanmış videolar da aynı şekilde kırpılmış olarak çoğaltılır. Görüntü kopyalamak için Önizleme> Düzenleme öğesinin altında bulunan kopyalama simgesini kullanabilirsiniz.

Eğim çizgisi

Vine’ın görüntü kalitenizi artıran faydalı araçlarından biri de video çekimi sırasında cihazınızın eğitimini gösteren çizgi. Çekim sırasında cihazınızın yatay eğilimini görmek ve çekimi eğimsiz şekilde gerçekleştirebilmek için ekranın altında bulunan İngiliz anahtarı simgesine sonrasında da ızgara simgesine iki kez dokunarak cihazınızın düz bir çizgide olup olmadığını görebilirseniz. Eğer cihaz eğilimli duruyorsa çizgi turuncu renkte düze duruyorsa yeşil renkte yanacaktır. Bu faydalı araç özellikle  360 derecelik çekimler yaparken işinize yarayabilir.